28.01.2018, Saat:06:18
ÜNİTE 1: İLK YARDIM
Yaşamı tehlikeye düşüren durumlarda, hayatın kurtarılması - durumun kötüleşmesini engellemek amacıyla tıbbi malzeme kullanılmadan yapılan uygulamalardır.
ÜNİTE 2: DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE İLK YARDIM VE ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ
Dünyada Acil Sağlık Hizmetleri
Afetlerin Sınıflandırılması
Afetler 3 şekilde sınıflandırılır;
Doğal afetler; Meteorolojik kökenli, Jeolojik kökenli
Doğal Olmayan Afetler
Karmaşık afetler
Doğal afetler: Oluşumları doğa olaylarına dayanan afetlerdir.
Jeolojik kökenli afetler: Doğrudan doğruya kaynağını yer kabuğu ya da yerin derinliklerinden alan afetlerdir.
Meteorolojik kökenli afetler: Atmosferdeki doğa olayları sonucu meydana gelir. Bunlar, sıcaklık, yağış, basınç ve su baskınları, kuraklık, fırtına, küresel ısınma, çölleşme rüzgar gibi atmosfer olaylarının, insan için yararlı olduğu sınırı aşmasıyla meydana gelir.
Doğal olmayan afetler: Oluşumları doğa olaylarına dayanmayan, insan ve insanın geliştirdiği teknolojiye bağlı oluşan afetlerdir.
Karmaşık afetler: Hem insan hem doğa kaynaklı afetlerdir. Orman yangınları, deprem sonrası oluşan yangınlar doğal nedenlerle olabildiği gibi insan kaynaklı da olabilir.
Bazı afetler beraberinde ikincil afet denilen afetleri de getirmektedir. Örneğin; deprem, tsunami, heyelan, salgın hastalıklara neden olabilir.
AFET YÖNETİMİ VE PLANLANMASI
Modern afet yönetimi kavramında; kayıp ve zararların azaltılması, hazırlık, tahmin ve erken uyarı, afetleri anlamak gibi afet öncesi korumaya yönelik çalışmalar “Risk Yönetimi”; etki analizi, müdahale, iyileştirme, yeniden yapılanma gibi afet sonrası çalışmalar ise “Kriz Yönetimi” olarak kabul edilmektedir. Risk yönetiminin ihmal edildiği yerlerde kriz yönetimi başarılı olamaz.
Afet Yönetimi Sistemi
Afet yönetimi sistemi; ‘‘Bütünleşik Afet Yönetimi Sistemi’’ olarak adlandırılan, birbirinden ayrı ama birbirini tamamlayan iki yönetim sisteminden oluşur. Bu sistemde öncelik “Risk Yönetimi”dir.
Afet Yönetimi Evreleri
Kökenleri ve gelişim hızları ne olursa olsun, tüm afet olaylarına yönelik yönetim faaliyetleri;
“Zarar azaltma evresi”
“Önceden Hazırlık Evresi”
“Olaya Müdahele Evresi”
“İyileştirme Evresi”
“Yeniden İnşa Evresi”
Olarak aşamalara ayrılır ve bu aşamalardan ilk ikisi afet olmadan önceki risk yönetimi faaliyetlerinin içinde bulunur.
Diğer üç aşama ise afet olduktan sonra kriz yönetimi faaliyetleri içerisinde incelenmektedir. Bu süreçte entegre afet yönetim sistemini devreye sokmak gerekmektedir. Bir başka deyişle, tüm tehlikelerin göz önüne alınmasını, tüm evrelerin uygulanmasını, tüm kaynakların kullanılmasını ve tüm birey ve kuruluşların bu çalışmalara katılmasını gerektirmektedir.
TÜRKİYE’DE AFET YÖNETİMİ
2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı” kurularak yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplanmıştır.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)
“Başbakanlık” a bağlı bir kurumdur.
Sağlık Bakanlığı afetlerle ilgili birimler
Sağlık Afet Koordinasyon Merkezidir (SAKOM). SAKOM afetlerde, il merkezlerinde bölgesel birim oluşturur. Bu birim ile il Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü koordineli çalışmaktadır.
Sağlık Bakanlığında; afet ve olağandışı durumlar “Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü” tarafından yürütülmektedir. Türkiye’de Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, hizmetlerin daha etkin ve kaliteli sunulabilmesi maksadı ile 2012 yılında 21 bölge koordinatörlüğü oluşturmuştur. Bu koordinatörlükler bünyesinde çalışan; Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) ile 112 Acil Sağlık Hizmetleri, gerektiğinde hizmet vermektedir.
AFETLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ
Kurtarma, ilk yardım, nakil, haberleşme, malzeme akışı ile örgütlenme ve hareket kalıplarının mutlaka önceden planlanmış olması gerekir. Bu düzenlemede rol üstlenecek her birey nerede, ne zaman, ne yapacağını önceden çok iyi bilmek zorundadır.
Afetlerde Birincil Korunma
Birincil korunma, afetin ya da etkisinin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik çabaları içerir.
Afet dönemlerinde acil sağlık hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülebilmesi için afet ortaya çıkmadan yapılması gerekenler:
Ülke afet planına uygun il afet planları, ilin risk faktörleri ve diğer afet planı bileşenleri göz önüne alınarak uygulanabilir planlama yapılmalıdır. Planda afette görev alacak birimlerin ve kurumların görevleri net olarak belirlenmelidir.
Afet hâllerinde kullanılacak donanımları belirlenmeli, afet tipine göre standartlaştırılmalı ve iller düzeyinde stoklanmalıdır. Stokların miat takibi, yapılmalıdır.
İl afet planlarında kriz yöneticisi belirlenmeli ve güncelleştirilmelidir. Afet yönetiminde sağlıkla ilgili işler, sağlık kriz yöneticisi tarafından yönetilmelidir.
Hastanelerin acil hizmetler bakımından afet durumlarında kapasitelerinin artırılması için gerekli hastane afet planları hazırlanmalıdır. Afetin büyüklüğüne göre devreye girecek devlet, üniversite ve özel hastanelerin isimleri ve ayıracakları yatak sayıları önceden belirlenmelidir.
Sağlık çalışanı ve afet yöneticilerine afet planları, kurtarma, ilk yardım, acil yardım, haberleşme, gerilim altında çalışma, triyaj, temel yaşam desteği ve taşıma teknikleri, yasal sorumluluklar konularında bilgilendirme ve uygulama eğitimleri yapılmalıdır.
Afetlerde İkincil Korunma
İkincil korunma afet sırasında ve afetten sonra alınan önlemleri içerir. Afet durumlarında acil tıbbi müdahaleler ikincil korunma kapsamındadır. İkincil korunma aynı zamanda kurtarma çalışmaları, gıda ve beslenme hizmetleri, barınak sağlama, tıbbi bakım organizasyonu, ulaşım-haberleşme işlemlerinin denetlenmesi, güvenlik sorunlarının çözümü, koruyucu sağlık hizmetleri, çevre sağlığı hizmetleri, afete uğrayan bölgenin ve etkilenen nüfusun saptanması gibi hizmetleri içine alır.
İkincil korunmada acil sağlık bakım sistemi
“Afete hazırlıklı toplum”la birinci halkası kurulan yaşam zincirine bağlı ikinci halka “erken ulaşma” dır. Profesyonel acil yardım ekiplerinin etkilenen bölgeye ulaşması için ilk koşul etkili bir erken bildirim sisteminin kurulmuş olmasıdır. Erken bildirim sistemi itfaiye, güvenlik güçleri ve 112 acil yardım hattını içerir.
Üçüncü halka “erken müdahale”dir.
Afetlerde Üçüncül Korunma
Afetzedelerin ve ailelerinin olaydan sonra yaşamlarını en iyi şekilde sürdürebilmeleri için yapılması gerekenler üçüncül korunma içerisinde ele alınır.
• Afetler/olağan dışı durumlar toplumun örgütlü biçimde hazırlıklı olmasını gerektiren en önemli sosyal ve çevresel sorunlar arasındadır. Afetleri dikkate almadan çevre sorunlarını azaltmak ve sürdürülebilir bir kalkınmayı başarmak mümkün değildir. Genel anlamda afetler toplumsal yıkımlara yol açan olağandışı büyük olaylardır.
· Afetler doğal (deprem, sel, kasırga,çığ vb.), doğal olmayan (kimyasal/radyoaktif sızıntılar, patlamalar, yangınlar, savaş vb.)ve karmaşık olarak sınıflandırılır.
· Afetlerinverebileceğizararlarınminimumaindirilmesiiçinafetöncesiyapılmasıgerekençalışmalaradahaçokönemverilmeli,afetlerkonusundaduyarlıolunmasıamacıylatoplumdaafetkültürününveafetyönetimsisteminintümevreleriileoluşturulmasınayönelikçalışmaaraönemverilmelidir.
· Afetlerdeyönetimintemelamacı;afetlerdenkorunma,hazırlıklıolmaveetkilerinihafifletmedir.
· ÜlkemizdeuygulananAfetYönetimSisteminin,modern,bütünleşik,tümkaynaklarıbirgüçaltındatoplayan,toplamkaliteyönetimianlayışındaveafetyönetiminibirbütünolarakgören,toplumtabanlı,tümevrelerdehalkın,siviltoplumkuruluşlarınınvegönüllülerinkatılımınısağlayanbiranlayışakavuşturulmasıhedeflenmelidir.
· Afetyönetimevreleri;riskvezararazaltma,hazırlık,müdahale,iyileştirmeveyenideninşaevresiolarakaşamalaraayrılmaktadır.Buaşamalrdanilkikisiafetolmadanöncekiriskyönetimifaaliyetlerininiçinde,diğerüçaşamaiseafetolduktansonrakrizyönetimifaaliyetleriiçerisindebulunmaktadır.
· Afetlerdesağlıkhizmetlerisunumunundahaetkilibirşekildegerçekleştirilebilmesiiçingereklihazırlıkveplanlamaçalışmalarının,afetöncesidönemdeyapılmasıgerekir.Afetdurumlarındaisekurtarmaveacilsağlıkhizmetleri,toplum sağlığı hizmetleri,ruh sağlığı hizmetleri ve hastane hizmetleri yoğun bir şekilde ivedilikle sunulmalıdır.
Yaşamı tehlikeye düşüren durumlarda, hayatın kurtarılması - durumun kötüleşmesini engellemek amacıyla tıbbi malzeme kullanılmadan yapılan uygulamalardır.
* Kaza ölümlerinin % 10’u ilk beş dakikada solunum durmasına bağlı, % 50’si ise ilk yarım saat içinde büyük kanamalara bağlı olmaktadır. Bu nedenle olay yerindeki ilk yarım saat çok önemlidir. Bu ilk yarım saate altın saat denilmektedir.
* Acil durumdan sonraki 0-1 dakikada kalp, 0-4 dakikada beyin etkilenir. 4-6 dakikada beyin zarar görmeye başlar. 10 dakikadan sonra beyinde kalıcı hasar oluşur.
İlk Yardımın Amaçları
* Yaşamsal tehlikeyi ortadan kaldırmak
* Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak
* Hasta ya da yaralının durumunun kötüleşmesini önlemek ve iyileştirmeyi kolaylaştırmak - için kanamanın durdurulması, şokun önlenmesi, yaranın dış etkenlerden korunması, vücut sıcaklığının korunması ve uygun pozisyonun verilmesi, sürdürülmesi ve güvenli bir şekilde taşınması gerekir
Altı T’ye Göre İlk Yardım Uygulamaları
1 - Haberleşmenin sağlanması (Telefon) Bu amaçla 112 Acil Yardım Merkezi, 155 Polis İmdat, 110 İtfaiyeden yardım alınabilir.
2 - Olay yeri güvenlik önlemlerinin alınması (Tedbir)
3 - Olaya maruz kalanların değerlendirilmesi (Tanı)
Olay yerinde 30 saniye içerisinde kazazede ilk yardımın CAB’sine göre değerlendirilir; değerlendirilecek bulgular önem sırasına göre; nabız, solunum, kan basıncı,
bilinç düzeyi, deri rengi, göz bebekleri, kılcal damar dolumu ve hareket-uyaranlara cevaptır. İlk dördü çok önemli olduğu için yaşamsal bulgu olarak adlandırılır.
4 - Hasta ya da yaralıların sevkteki önceliğe göre ayrılması (Triyaj) - Kazazedeleri yaralanma durumuna göre öncelik sırasına koyma-ayırma işlemidir. Yaşamsal bulgularına göre öncelik sırasına koyarak müdahale ve sevk edilir.
5 - Gerekli ilk yardımın uygulanması (Tedavi)
6 - Hasta ya da yaralıları usulüne göre taşınması (Taşıma)
CAB’ye Göre İlk Yardım Uygulamaları
Hasta/yaralının bilinci kontrol edilmeli, bilinç kapalı ise uluslararası standartlarda CAB harfleri ile belirtilen ilk yardım uygulamaları için hasta hızla değerlendirilmelidir.
Circulation, dolaşımın sağlanması;
airway, solunum yolunun açılması;
breathing, solunumun sağlanmasıdır
İLK YARDIMICININ ÖZELLİKLERİ VE TEMEL GÖREVLERİ
İlk Yardımcının Özellikleri
- Etrafındakilere, yapacağı müdahalelerde kararlı olduğunu hissettirmelidir.
- Sakin, pratik, dengeli, yardımsever ve girişken olmalıdır.
- Bir kaza anında paniğe kapılmamalı, düşünerek davranmalıdır.
- Davranışları hızlı ancak bilinçli, sıralı ve ölçülü olmalıdır.
- Kendisini tehlikeye atmamalıdır.
- Bilgisinin olmadığını düşündüğü konularda birşey yapmamalı, yardım çağırmalıdır.
- Sağlık görevlisi geldiği zaman, ona bilgi verip onun yardımcısı durumuna geçmeli, bilgi ve yetki sınırlarını bilmelidir.
- Üzerinde girişimde bulunacağı kişinin onayını aldıktan sonra müdahalesini yapmalıdır.
- Gerektiğinde çevresindekileri organize ederek çalışmalıdır.
- Kullanacağı ses tonu ve kelimeleri iyi seçmeli, sürtüşmeye meydan vermemelidir.
- Yararlı olmak kadar zarar vermemeye de çalışmalıdır.
- İlk yardım uygulamasını doğru yere, yeterli sayı ve şiddette, yeterli sürede uygulamalıdır.
- Her uygulamadan sonra yaptığının yeterli ve doğru olduğunu kontrol etmelidir.
- Oturduğu ve çalıştığı yerleşim biriminin coğrafi özelliklerini, ulaşım olanaklarını, sağlık kuruluşlarının yerlerini, özelliklerini ve uzaklıklarını bilmelidir.
- Yaşadığı ülkenin sağlık ve idari mevzuatına yabancı olmamalıdır, toplumsal ve bireysel sağlık sorunlarına duyarlı olmalıdır.
- Birey olarak kendisini zinde tutmaya çalışmalı, düzenli spor yapmalı, düzenli sağlık kontrolünden geçmeli, madde bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmalıdır.
- Dengeli beslenmeye dikkat etmeli, kendi vücudunun kapasitesini bilmeli ve buna göre uygulayacağı ilk yardım tekniğini seçmelidir.
- Edindiği bilgi ve becerilerin bir süre sonra unutulacağını, bazılarında değişiklikler olabileceğini bilmeli ve eğitimini yenilemelidir.
- Alkollü iken asla yardım uygulamamalıdır.
- Çok sayıda hasta/yaralıya müdahale etmek zorunda ise, öncelikler dışında herhangi bir ayrım yapmamalıdır.
- Hasta/yaralının kendisine emanet ettiği eşyalardan sorumlu olmalıdır.
- Hizmeti karşılığında asla maddi bir karşılık almamalıdır.
İlk Yardımcının Temel Görevleri
Koruma; Kaza sonuçlarının ağırlaşmasını ya da başka kazaların oluşmasını önlemek için, olay yerinin değerlendirilmesi ve olay yerinde oluşabilecek tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre oluşturmaktır. İlk yardım eğitimi olmayan kişileri olay yerinden uzak tutmak, bilinçsiz müdahalelere izin vermemek görevidir.
Olay yeri güvenlik önlemleri, trafik kazası, elektrik çarpması, gaz sızıntısı, patlama, yangın ve benzeri olayların türüne göre farklılık göstermektedir. Olay yeri güvenliği sağlanamıyorsa kazazede ivedi olarak o ortamdan en kolay ve en zararsız taşıma yöntemi ile uzaklaştırılarak güvenli bir yere alınmalıdır.
Bildirme; Olay/kaza mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde Acil Yardım Merkezi (112)’ne bildirilmelidir. İlk yardımda haberleşme hasta ya da yaralılara tıbbi destek sağlanması açısından önemlidir. Olayın özelliğine göre gerekiyorsa itfaiye ve emniyet örgütü birimlerine de bildirimde bulunulmalıdır.
Kurtarma (müdahale); Olay yerinde hasta/yaralılara müdahale hızlı ancak sakin ve kendinden emin bir şekilde yapılmalıdır.
İlk yardım çantasında bulunması gereken malzemeler: Suni solunum maskesi,büyük sargı bezi (10 cmX3-5 cm),steril hidrofil gaz bezi (10×10 cm 50 lik), üçgen sargı bezi, hidrofil pamuk (70 gr), flaster, çengelli iğne, makas, elastik bandaj (6-8 cm enli), yara bandı, tıbbi eldiven, açık renk plastik örtü, yara bandı, tıbbi eldiven, açık renk plastik örtü, not defteri ve kurşun kalem, ilk yardım el kitabı, el feneri, düdük, cımbız ve derece.
Acil Sağlık Hizmetlerinin Tanımı
Acil sağlık hizmeti, acil durumun oluştuğu yerde başlayan ve gerektiğinde rehabilitasyon aşamasına kadar devam eden birbirine bağlı çeşitli hizmetlerden oluşan acil yardım ve acil tedavi hizmetleridir. Acil yardım, acil sağlık hizmetleri konusunda özel eğitim görmüş ekipler tarafından, tıbbi araç ve gereç desteği ile olay yerinde ve hastaneye nakil sırasında verilen hizmetlerin bütününü; acil Tedaviise hastaneler ile diğer sağlık kurum ve kuruluşlarında acil tıbbi tedaviye ihtiyacı olanlara sunulan hizmetlerin bütününü tanımlar.
Acil Sağlık Hizmetleri Uygulamaları
*Acil olay yerinde 112 Acil Yardım Merkezi acil sağlık hizmetleri
*Taşıyıcı ve hastane ile haberleşme
*Kara, hava, deniz ambulans hizmetleri ile acil olay yerinden hasta/yaralı taşıma organizasyonu
* Yataklı sağlık kurumlarında acil tedavi ve bakım hizmetleri
ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ EKİBİ VE GÖREVLERİ
Hastane öncesi girişim ekibinin en etkin üyesi Acil Tıbbi Teknisyen’dir. (ATT)
Acil tıbbi teknisyen: Acil bakım öncesi dönemdeki öncelikleri belirleme görevi ATT’ye aittir. Acil bakım bölümlerinde ve hastane dışında acil sağlık hizmeti verilirken ATT’lerden yararlanılır. ATT ani hastaliklarda ve kazalara bağlı yaralanmalarda, ilk yardımda, hastanın doğru taşınması sırasında acıları dindirmeye, ölüm oranını azaltmaya yönelik işlevlerde bulunur. Bu durumda hastanın/yaralının sağlığı, yaşamı ve güvenliği ATT’nin sorumluluğu altındadır.
Bir sağlık profesyoneli olarak ATT hemen her gün bir felaketle karşılaşır. Hastalık ya da yaralanmanın etkilerini en aza indirmeye çalışma hakkında ani karar verir.
ATT, durum ne kadar ciddi olursa olsun, yetkili biri olay yerinde veya hastanede sorumluluğu alana kadar, yapılabilecek olan en iyi acil hizmeti sunmakla yükümlüdür.
Ambulans ve acil bakım teknikerlerinin, Bakanlıkça yapılan düzenlemelere uygun olarak görevleri şunlardır:
*İntravenöz girişim yapmak.
*Hastaneye ulaşıncaya kadar, kabul edilen acil ilaçları ve sıvıları kullanmak.
*Oksijen uygulaması yapmak
*Endotrakeal entübasyon uygulaması yapmak
*Kardiyo-pulmoner resüsitasyon ve defibrilasyon yapmak
*Travma stabilizasyonu yaparak hastanın nakle hazır hâle gelmesini sağlamak
*Uygun taşıma tekniklerini bilmek ve uygulamak
*Monitörizasyon ve defibrilasyon uygulamak
*Kırık, çıkık ve burkulmalarda stabilizasyonu sağlamak
*Yara kapatma ve basit kanama kontrolü yapmak
*Acil doğum durumunda doğum eylemine yardımcı olmak
ACİL SERVİSİN FİZİKİ YAPISI
*Acil servisler için en önemli kriterlerden biri, ambulans ve ayaktan hasta giriş kapılarının görsel ve fonksiyonel olarak birbirinden ayrı olması ancak hastanenin diğer bölümleri ile bağlantısının yalnız bir kapıdan yapılmasıdır. Aksi taktirde servis içi trafik kontrol edilemez.
*Acil servis tasarımında hastanın aciliyeti ile tedavi göreceği birimin girişe yakınlığı arasında doğru orantı vardır. Acil servis tasarlanırken mimari triyaj uygulanmalı, odalar aciliyet kategorisine göre sıralanmalıdır.
*En acil hastalıkların getirildikleri ambulans girişinin hemen yanında resusitasyon odası yer alırken, aciliyeti olmayan hastaların bakıldıkları birimler girişe daha uzak bölgelere yerleştirilmelidir.
*Acil servise kabul edilen hastaların triyaj masasında ve hemşire deskinde yakından ve sıkça gözlenebilmesi için kullanılan masa ve sandalye gibi malzemelerin boyu 100 cm’ yi geçmemelidir.
*Genel olarak acil servis üç farklı yaklaşımla; koridor biçiminde arena biçiminde ve modüler biçimde tasarlanmaktadır.
*Koridor biçiminde, acil servis geniş bir koridor üzerinde kuruludur ve bunun her iki yanında çeşitli birimler ve tedavi odaları yerleştirilmiştir. Ortada olması gereken çalışma deski bu koridorun ortasına, başına ya da sonuna olacak şekilde yerleştirilebilir.
*Arena biçiminde, ortada bir çalışma deski, etrafına dağılmış bakım ve tedavi odaları bulunmaktadır. En iyi yönü hastaların orta deskten rahatlıkla gözlenebilmesidir. Kötü yanı gizliliğin azalması ve gürültülü bir servis durumuna gelmesidir.
*Modüler biçimde, ana merkez alan arena biçiminde, diğer özelleşmiş tedavi alanları ise bu arenanın modüllerine yerleştirilmiştir. Büyük acil servisler için daha ideal bir modeldir. Hasta sayısı 40 – 45.000 kişi / yıl seviyesindeki acil servislerde uygulanması önerilmektedir.
AMBULANSLAR VE AMBULANSLARDA BULUNMASI GEREKEN MALZEMELER
Kara ambulansları acil yardım, hasta nakil ve özel donanımlı ambulanslar olmak üzere üçe ayrılır. Ambulanslarda bulunması gereken malzemeler de ambulansların özelliğine göre farklılık gösterir.
Acil Yardım Ambulansı; Acil yardım ambulanslarında en az bir hekim ve/veya ambulans ve acil bakım teknikeri (AABT) ve bir acil tıp teknisyeni (sağlık personeli) olmak üzere en az üç personel görev yapar. Gerekiyorsa ekibe şoför eklenir.
Nakil Ambulansı;Hasta nakil ambulansında en az iki personel (ATT ve ATT; ATT ve AABT veya ATT, şoför) görev yapar. ATT, ATT veya ATT, AABT olarak oluşan ekiplerde personellerden biri sürücü olarak çalışır. Hasta nakli sırasında bir sağlık çalışanı hasta kabininde hastaya refakat eder. Gerekiyorsa ekibe şoför eklenir.
Özel Donanımlı Ambulanslar; Hasta/yaralıların yaş, fiziksel ve tıbbi durumları ile ambulansların görev yaptığı bölgenin coğrafi özelliğine göre, özel olarak tasarlanmış ve buna göre ekip ve ekipmanla donatılmış araçlardır. Özel donanımlı ambulanslar kendi aralarında yoğun bakım ambulansı, yenidoğan ambulansı ve obez ambulans ve arazi tipi ambulans olarak sınıflandırılır. Özel donanımlı ve yoğun bakım ambulanslarında görev alacak tüm sağlık çalışanlarının; Sağlık Bakanlığınca onaylanmış “Erişkin İleri Yaşam Desteği ve Travma Resüsitasyon Kurslarını” almış olmaları gerekmektedir.
** Yoğun bakım ambulansı; Yoğun bakım ambulansı yönetmelikte yer alan teknik ve tıbbi donanıma sahip araçlardır. Yoğun bakım ambulanslarını, en az 200 mm genişliğinde, biri kırmızı biri mavi renkli ve fosforlu özellikte iki şerit çevreler.
Yoğun bakım ambulansında bir hekim ve/veya ambulans ve acil bakım teknikeri olmak üzere en az üç personel görev yapar, gerekiyorsa ekibe şoför eklenir.
** Yeni doğan ambulansı; Yenidoğanın naklini sağlamak amacıyla kullanılan ambulanslardır. Acil yardım ambulansına ventilatörlü transport kuvöz eklenir. Bu ambulanslarda yetişkin hastalarda kullanılacak tıbbi donanım ve malzeme aranmaz.
Yenidoğan ambulanslarında görevli sağlık çalışanının, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış, çocuklarda ileri yaşam desteği kursunu tamamlamış olması gerekir.
** Obez ambulans; İçi boş bir ambulans, özel bir vinç sistemiyle donatılarak, maksimum 350 kg ağırlığına kadar hasta/yaralı taşıma kapasitesine sahip duruma getirilmiştir.
** Arazi tipi ambulans; Her türlü coğrafi ve iklim koşullarında acil hasta veya yaralıların tıbbi bakımlarını sağlamak amacıyla kullanılan ambulanslardır. Arazi tipi ambulansların snow-track ve kar paletli ambulans olmak üzere iki tipi vardır. Yoğun kar yağışının yaşandığı bölgelerde kar paletli ambulanslar sıklıkla kullanılır.
** Çoklu ambulans; Yaralı sayısının fazla olduğu vakalarda hastaların daha hızlı şekilde taşınmasını sağlamak amacıyla kullanılır. Öncelikle acil yardım veya nakil ambulansı olay yerine gider. Triaj ekibi, çoklu ambulans talebini belirtmesi durumunda çoklu ambulans olay yerine gönderilir.
Çoklu ambulans, aynı anda dört hastayı taşıma kapasitesine sahiptir İçerisinde 5 sağlık personeli görev yapar. Çoklu ambulansında olması gereken bütün ekipmanlar dört hastaya müdahale edebilecek sayıdadır.
Ambulanslardaki Ekipman ve Malzemeler
Sedyeler; Her ambulansta bir ana sedye ve platformu, bir kombinasyon (sandalye) sedye ve bir adet sırt tahtası bulunur. Acil yardım ve yoğun bakım ambulansında bunlara ek olarak vakum sedye ve faraş sedye vardır.
Sabitleyiciler; Acil yardım, nakil ve yoğun bakım ambulanslarında, asgari altı değişik parçalı şişme atel seti, birer adet boyunluk seti bulunur. Traksiyon ateli, ve KED (Kendrick Excritation Device) kurtarma yeleği sadece acil yardım ve yoğun bakım ambulanslarında bulunur.
İLK YARDIM VE ACiL SAĞLIK HİZMETLERİ ARASINDAKİ FARK
İlk yardım, tıbbi olmayan araç-gereçlerle olay yerinde, sağlık ekibi ulaşıncaya dek ilk yardım konusunda eğitim almış kişiler tarafından; acil sağlık hizmeti/ acil yardım/acil tedavi, ise tıbbi araç-gereçlerle ve tıbbi yöntemlerle olay yerinde uygulanabileceği gibi ambulansta ve ilgili sağlık kurumunda, acil yardım ve sağlık hizmetleri alanında eğitim almış sağlık çalışanları tarafından uygulanan yaşam kurtarıcı girişimlerdir. İlk yardım, acil sağlık hizmetinin başladığı anda sona erer.
ÜNİTE 2: DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE İLK YARDIM VE ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ
Dünyada Acil Sağlık Hizmetleri
** 11. yüzyılda St. John şövalyeleri, haçlı seferleri sırasında savaş alanlarında yaralananların cephe gerisine taşınması ve tedavi edilmesi için çalışmalar yapmışlardır.
Tarihte ilk ambulans benzeri araç, atlı arabalarla 1487 yılında Malaga kuşatması sırasında İspanyol ordusu tarafından kullanılmıştır.
** 1878 yılında ilk sivil ambulans organizasyonu Londra’da kurulmuş ve ilk tam gün süreli ambulans servisi 1897 yılında yine Londra’da hizmet vermeye başlamıştır.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nda çok sayıda hasta ve yaralı kara ambulansları yanında trenler, gemiler, uçak ve helikopterler ile hastanelere taşınmıştır.
** Acil tıp anabilim dalı ilk kez 1970 yılında ABD’de Cincinnati Üniversitesi’nde açılmıştır.
Anglo- Amerikan Modeli
Dünyada yeni açılan birçok acil tıp sistemi Anglo-Amerikan modelini benimsemektedir. Bu modelde hastalar daha yüksek kalitede bakım alabilmeleri için hastanelere taşınırlar. Hekim olmayan personel, örneğin ambulans ve acil bakım teknikerleri, acil tıp teknisyenleri sahada acil tıp hizmetini başlatırlar ve kritik hastaları veya yaralıları hastanelerdeki acil servislere taşırlar. Acil servislerde acil hekimleri ileri acil bakım hizmetini vermekle yükümlüdür. Bu modelde acil serviste acil tıp uzmanları çalışır ya da diğer hekimler acil tıp uzmanlarının üst denetçiliğinde çalışırlar.
Türkiye ise gerek hastane öncesi gerekse hastanelerdeki acil servis hizmetlerinde Anglo-Amerikan modelini yerleştirmeye çalışmaktadır.
Franko- German Modeli
Bu modelde hastane hastaya getirilir ve yüksek bakım sağlamak için acil doktorları ve teknoloji sahaya taşınır. Bu modelde, acil doktorları (sıklıkla anestezi uzmanları) hastane öncesinde acil bakım hizmetini üstlenirler. Hastalar doğrudan sahadan yataklı servislere yatırılır. Acil tıp ayrı bir dal değildir ve acil servis hizmeti anestezi uzmanlarının kontrolü altındadır.
Acil Sağlık Hizmetlerinin Günümüzdeki Organizasyon Yapısı
Amerika ve Kanada’da itfaiye, polis ve ambulans ekiplerinin tek bir merkezden yönetildiği, her türlü acil çağrının (sağlık, güvenlik, yangın, patlama, saldırı vb.) özel eğitimli personeller tarafından karşılanarak gerekli ekiplerin olay yerine yönlendirildiği ve güvenlik teşkilatının daha ön planda olduğu bir sistem mevcuttur.
İsrail’de de benzer bir sistem uygulanmakta, ancak bulundukları bölgenin özelliği ve karşılaştıkları travma ağırlıklı vakalar nedeni ile askerî personel ve helikopterler sistemde ağırlıklı olarak kullanılmakta, travma merkezlerine bağlı çalışılmaktadır.
Avrupa ülkelerinde İkinci Dünya savaşından sonra başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde askeri ve güvenlik teşkilatlarının yok olması, bunun yanında savaş sırasında ve sonrasında itfaiye teşkilatlarının çok önem kazanması nedeniyle ambulans hizmetleri itfaiye teşkilatlarının içinde yürütülmeye başlanmıştır. Hala birçok bölge ve eyalette ambulanslar itfaiye merkezlerinden yönetilmektedir.
İngiltere’ de ise özel sektör kuruluşu gibi organize olmuş, profesyonel bir yönetim kurulu ile yönetilen ambulans servisleri vardır. Bu servisler itfaiyeden ayrı bir merkezden yönetilmektedir.
Fransa’da ise şehirden şehire, bölgeden bölgeye farklılıklar göze çarpar ve diğer ülkelerden farklı olarak hekimler daha ön plandadır.
Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan gibi Orta Avrupa ülkelerinde ise acil sağlık hizmeti yerel yönetimlerin kontrolünde olmakla birlikte sistemde çok sayıda uzman doktor yanında paramedikler yer almaktadır.
Uzak Doğu ülkelerinden Japonya’nın acil servislerinde çalışan personel kalitesi diğer ülkelere göre daha zayıftır. 1991 yılında ambulans hizmetinin geliştirilmesi için ilk kurum oluşturulmuş ve aynı yıl Acil Yaşam Kurtarma Teknikleri Yasası kabul edilmiştir. 1991 yılında Tokyo’da Emergency Life-Saving Technique Academy (ELSTA) kurularak hizmete başlamıştır.
Acil bir durumda telefonla yardım istediğinizde içinde bulunduğunuz ülkeye göre farklı numaralar, farklı organizasyonlarla karşılaşılmaktadır. Örneğin Amerika’da ve Kanada’da 911, İngiltere’de 999, Japonya’da 119, İsrail’de 101 ambulans servislerine ulaşmak üzere kullanılan telefon numaralarıdır. Avrupa Birliğinin önde gelen ülkesi olan Almanya’da 112 İtfaiye ve Ambulansın ortak numarası olarak kullanılırken Polis 110’u kullanmaktadır.
Avrupa Birliğinin üye ve üyelik başvurusunda bulunan ülkelere tavsiye ettiği 112 numarasının tüm acil durumlar için tek numara olarak kullanılması henüz hiçbir ülkede tam anlamıyla uygulamaya konulamamıştır.
Türkiye’de Acil Sağlık Hizmetleri
Türk Hilal-i Ahmer Cemiyeti: 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulmuş ve, 1877’de “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti adını almıştır. 1911’de Türk Hilal-i Ahmer’i İstanbul Aksaray yangınında ilk yardım ekipleri kurmuş bu nedenle de ülkemizin ilk yardım hizmetlerinin başlangıcı 1911 olarak kabul edilmiştir. 1935’de cemiyetin adı “Türkiye Kızılay Cemiyeti” olarak değiştirilmiştir.
Türk Kızılay Cemiyeti: Uluslararası Kızılay – Kızılhaç Hareketi’nin temel ilkeleri olan insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik çerçevesinde çalışan bir yardım kuruluşudur. 1960’lı yıllarda “İlk Yardım” kursları açılmaya başlanmış, 1970’den sonra bu kurslar polis, memur, öğretmen ve öğrenciler için sertifika programı olarak devam ettirilmiştir.
Hızır Acil: 1984’de yol boyu telefonlar kurulmuş ve 1985’de Hızır Acil servisi hizmete girmiştir. İstanbul’da Taksim Hastanesine Acil Yardım Hastanesi, Ankara’da da Muhittin Ülker Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi hala hizmet vermektedir.
Acil Tıp: Türkiye’de acil tıp gerçek anlamda 1990 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’ne gelen ve acil tıp uzmanı olan Dr. John Fowler’ın etkin çabaları sonucu gelişmiştir. 1993 yılında “Acil Tıp” ayrı bir uzmanlık dalı olarak kabul edilmiş ve aynı yıl Türkiye’de iki acil tıp anabilim dalı kurulmuştur. Bu dönemden sonra, 1993’te Acil tıp teknikeri eğitim programı başlatılmıştır. Ülkemizde ilk yardımla ilgili ilk kitap da 1972 yılında “İlk Tıbbi Yardım” ismi ile yazılmıştır.
Acil Yardım ve Kurtarma: 1994’te hastane öncesi hizmetlerde 077 Hızır Acil’den “112 Acil Yardım ve Kurtarma” ya geçilmiştir. İstanbul, Ankara ve İzmir’de 1994-1995 yılları arasında 112 ekipleri kurulmuş, ambulans ekiplerinde sağlık memurları, ebeler ve hemşireler, az bir kısmında ise doktorlar görev yapmıştır. Sağlık Bakanlığına bağlı okullarda ilk yardım ve acil bakım teknisyenliği bölümü 1996 yılında açılmış, 2000 yılında “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” çıkarılmıştır. İlk defa 2004 yılında Sağlık Bakanlığının 112 acil yardım ve kurtarma istasyonlarına ve hastane acil servislerine ambulans ve acil bakım teknikeri ile acil tıp teknisyenlerinin atamaları yapılmış, 2007’de de “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği”nde değişiklik yapılarak ambulans ve acil bakım teknikeri (AABT) ve acil tıp teknisyenlerinin (ATT) görev, yetki ve sorumlulukları belirlenmiştir.
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE AFETLERDE SAĞLIK ORGANİZASYONU
Bir hastanenin kapasitesini aşan sayıda hasta ve yaralının herhangi bir nedenle aynı zamanda başvurmasına neden olan her olay bir afettir.
Hastane Afet Sistemi: Günümüzde doğal ve doğal olmayan afetlerin ardından yaşanılan can ve mal kayıpları tüm kesimlerin özellikle de hastanelerin bir afet planına sahip olması gerektiğini ortaya koymuştur. “Hastane afet planı” (HAP), 1980 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde ülke çapında her türlü afete karşı itfaiye teşkilatlarınca kullanılan bir sistem olarak “Incident Command System” adı ile ortaya çıkmış olup daha sonra sivil ve özel kuruluşlarca da kullanılmaya başlanmıştır. Ardından HAP, Hospital Emergency Incident Command System- HEICS adını almıştır.
Dünyada Afetlerde Sağlık Organizasyonu
FEMA (Federal Emergency Management Agency): Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanmakta olan Federal Acil Durum Yönetim Birimi, afet yardımı konusunda ulusal rehberlik, finansman, eğitim ve iyileştirme programları sağlayan bir kurumdur.
EMERCOM Rusya, 1994 yılında Rusya Sivil Savunma Acil Durum ve Doğal Afetler Bakanlığını kurmuştur.
EPC (Emergency Preparedness Canada): Kanada, acil durum hazırlık teşkilatı, millî savunma bakanlığına bağlı olarak kurulmuş olup, acil durumlarda kurumlar arasında gerekli iş birliğini etkin bir şekilde sağlamaktan sorumludur.
UNDP (United Nations Development Programme): Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, afetlerin azaltılması, önlenmesi ve afetlere hazırlık ile ilgili ulusal kapasitelerin güçlendirilmesine yönelik olarak BM Kalkınma Programını merkez noktası olarak görevlendirmiştir. BM kalkınma programı, İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (Office for the Coordination of Humanitarian Affairs –OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), BM Çocuklara Yardım Fonu (United Nations International Children’s Emergency Fund-UNICEF), Dünya Gıda Programı (World Food Programme -WFP) gibi diğer BM birimleriyle yakın işbirliği içerisinde çalışmaktadır. BM kalkınma programı, aynı zamanda, Kızılhaç ve Kızılay gibi ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleri ile yine ulusal ve uluslararası seviyedeki hükümet birimleri ile yakın ilişkiler geliştirmektedir.
ICRC (International Committee of the Red Cross): Uluslararası Kızılhaç Komitesi, merkezi İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunan özel ve bağımsız bir insani yardım örgütüdür.
Günümüzde Türkiye’de Afetlerde Sağlık Organizasyonu
SAKOM (Sağlık Afet Koordinasyon Merkezi): Türkiye’de afetlerde sağlık organizasyonu, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerden biri olan SAKOM tarafından yürütülmektedir. SAKOM, acil, afet ve olağandışı durumların üst yönetiminin yapıldığı bir koordinasyon merkezidir ve SAKOM’da görevli personel vardiya sistemine göre yedi gün yirmi dört saat hizmet vermektedir.
81 ilde bulunan 112 Acil Çağrı Karşılama Merkezlerinin görev yetkilerini aşan, birden fazla il ile koordinasyon gerektiren, belirli kriterlere (5’ten fazla toplu ölümlü olaylar, kazalar, 10’dan fazla toplu ölümlü kazalar, vb.) göre kriz yönetimini üstlenen bir birimdir
UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi): 2003 yılından itibaren afetlere müdahale edecek gönüllü sağlık personellerinden oluşan medikal kurtarma hizmetleri başlatılmış ve kısa sürede dünyada en fazla personele sahip olan UMKE olma unvanına kavuşmuştur.
Kızılay, savaş alanında yaralanan ya da hastalanan askerlere hiçbir ayrım gözetmeksizin yardım etmek arzusundan doğmuştur. 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adını almıştır. Daha sonraki yıllarda da afet bölgesindeki insanlara her türlü yardımın yapılması için “Kızılay Genel Müdürlüğü” kurulmuştur
TATD (Türkiye Acil Tıp Derneği):Türkiye’de afet organizasyonu ile ilgili çalışmalar yapan kuruluşlardan biri de TATD’dır. TATD Afet Komisyonu üyeleri 2000 yılında HEICS konusunda eğitim almış ve bu planı ülkemiz şartlarına uygun duruma getirmiştir. 2000 yılından sonra eğitimler ve tatbikatlar düzenleyerek tüm hastanelerin afetlere hazır hâle getirilmesini amaçlamıştır.
AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı): Afet ve acil durumlarda yetki ve koordinasyonun tek bir elde toplanması ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanması amacıyla 2009 yılında Başbakanlığa bağlı olarak kurulmuştur. AFAD, afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere müdahale edilmesi ve afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarının süratle tamamlanması amacıyla gereken faaliyetlerin planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi ve etkin uygulanması için ülkenin tüm kurum ve kuruluşları arasında iş birliğini sağlayan, kaynakların rasyonel kullanılmasını gözeten, faaliyetlerinde disiplinler arası çalışan bir kurumdur.
AFAD, afet ve acil durumlara ilişkin tek yetkili kurum olup, bir şemsiye kurum anlayışıyla afet ve acil durumun niteliği ve büyüklüğüne göre gerek Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri, Sağlık, Orman ve Su İşleri ve ilgili diğer bakanlıklar ile gerekse sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
ÜNİTE 3: AFETLER/OLAĞAN DIŞI DURUMLAR (ODD)
Olay, yerel ve çok sınırlı etkiye sahip olan hadiselerdir. Bunlar yerleşim birimlerinin, kurum ve kuruluşların iş yapma kapasitesini etkilemediği gibi, genellikle ona ilk müdahale edenler tarafından da kontrol altına alınabilmektedir.
Acil durum, insan, mal ve çevreyi korumak için acil müdahaleyi gerektiren ve yerel imkânlar ile baş edilebilen olayların sonuçları olarak ifade edilmektedir. Bir diğer ifade ile acil durumlar, toplumun belirli kesimlerinin normal hayat ve faaliyetlerini kesintiye uğratan olayların sonuçlarıdır.
Afet/ODD, insan ve diğer canlılar için normal yaşamı ve toplumsal faaliyetleri kesintiye uğratan, toplumda fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik kayıplara neden olan ve etkilenen topluluğun üstesinden gelemediği doğa veya insan kaynaklı bir olgudur.
Afet bir olayın kendisinden çok doğurduğu sonuçtur. Afetlerin doğurduğu sonuçlara bakıldığında; en başta can ve mal kaybına neden oldukları görülür. Kayıpların bir kısmı doğrudan hemen afetle birlikte ortaya çıkarken, diğer kısmı ise belirli bir süre sonra ortaya çıkabilir.
Bir afetin meydana gelmesinde iki temel faktör rol oynar. Birincisi bir tehlikenin bulunması, ikincisi ise bu tehlikenin doğuracağı olaydan riske girebilecek bir şeylerin ya da bir canlı topluluğunun var olmasıdır.
Bir tehlikenin; bölgenin sakinleri, özellikleri, etkinlikleri, özgün tesisleri, tabi ve kültürel kaynakları üzerine olan tahmini kötü etkisine “risk” denir.Afetlerin Sınıflandırılması
Afetler 3 şekilde sınıflandırılır;
Doğal afetler; Meteorolojik kökenli, Jeolojik kökenli
Doğal Olmayan Afetler
Karmaşık afetler
Doğal afetler: Oluşumları doğa olaylarına dayanan afetlerdir.
Jeolojik kökenli afetler: Doğrudan doğruya kaynağını yer kabuğu ya da yerin derinliklerinden alan afetlerdir.
Meteorolojik kökenli afetler: Atmosferdeki doğa olayları sonucu meydana gelir. Bunlar, sıcaklık, yağış, basınç ve su baskınları, kuraklık, fırtına, küresel ısınma, çölleşme rüzgar gibi atmosfer olaylarının, insan için yararlı olduğu sınırı aşmasıyla meydana gelir.
Doğal olmayan afetler: Oluşumları doğa olaylarına dayanmayan, insan ve insanın geliştirdiği teknolojiye bağlı oluşan afetlerdir.
Karmaşık afetler: Hem insan hem doğa kaynaklı afetlerdir. Orman yangınları, deprem sonrası oluşan yangınlar doğal nedenlerle olabildiği gibi insan kaynaklı da olabilir.
Bazı afetler beraberinde ikincil afet denilen afetleri de getirmektedir. Örneğin; deprem, tsunami, heyelan, salgın hastalıklara neden olabilir.
AFET YÖNETİMİ VE PLANLANMASI
Modern afet yönetimi kavramında; kayıp ve zararların azaltılması, hazırlık, tahmin ve erken uyarı, afetleri anlamak gibi afet öncesi korumaya yönelik çalışmalar “Risk Yönetimi”; etki analizi, müdahale, iyileştirme, yeniden yapılanma gibi afet sonrası çalışmalar ise “Kriz Yönetimi” olarak kabul edilmektedir. Risk yönetiminin ihmal edildiği yerlerde kriz yönetimi başarılı olamaz.
Afet Yönetimi Sistemi
Afet yönetimi sistemi; ‘‘Bütünleşik Afet Yönetimi Sistemi’’ olarak adlandırılan, birbirinden ayrı ama birbirini tamamlayan iki yönetim sisteminden oluşur. Bu sistemde öncelik “Risk Yönetimi”dir.
Afet Yönetimi Evreleri
Kökenleri ve gelişim hızları ne olursa olsun, tüm afet olaylarına yönelik yönetim faaliyetleri;
“Zarar azaltma evresi”
“Önceden Hazırlık Evresi”
“Olaya Müdahele Evresi”
“İyileştirme Evresi”
“Yeniden İnşa Evresi”
Olarak aşamalara ayrılır ve bu aşamalardan ilk ikisi afet olmadan önceki risk yönetimi faaliyetlerinin içinde bulunur.
Diğer üç aşama ise afet olduktan sonra kriz yönetimi faaliyetleri içerisinde incelenmektedir. Bu süreçte entegre afet yönetim sistemini devreye sokmak gerekmektedir. Bir başka deyişle, tüm tehlikelerin göz önüne alınmasını, tüm evrelerin uygulanmasını, tüm kaynakların kullanılmasını ve tüm birey ve kuruluşların bu çalışmalara katılmasını gerektirmektedir.
TÜRKİYE’DE AFET YÖNETİMİ
2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı” kurularak yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplanmıştır.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)
“Başbakanlık” a bağlı bir kurumdur.
Sağlık Bakanlığı afetlerle ilgili birimler
Sağlık Afet Koordinasyon Merkezidir (SAKOM). SAKOM afetlerde, il merkezlerinde bölgesel birim oluşturur. Bu birim ile il Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü koordineli çalışmaktadır.
Sağlık Bakanlığında; afet ve olağandışı durumlar “Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü” tarafından yürütülmektedir. Türkiye’de Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, hizmetlerin daha etkin ve kaliteli sunulabilmesi maksadı ile 2012 yılında 21 bölge koordinatörlüğü oluşturmuştur. Bu koordinatörlükler bünyesinde çalışan; Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) ile 112 Acil Sağlık Hizmetleri, gerektiğinde hizmet vermektedir.
AFETLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ
Kurtarma, ilk yardım, nakil, haberleşme, malzeme akışı ile örgütlenme ve hareket kalıplarının mutlaka önceden planlanmış olması gerekir. Bu düzenlemede rol üstlenecek her birey nerede, ne zaman, ne yapacağını önceden çok iyi bilmek zorundadır.
Afetlerde Birincil Korunma
Birincil korunma, afetin ya da etkisinin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik çabaları içerir.
Afet dönemlerinde acil sağlık hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülebilmesi için afet ortaya çıkmadan yapılması gerekenler:
Ülke afet planına uygun il afet planları, ilin risk faktörleri ve diğer afet planı bileşenleri göz önüne alınarak uygulanabilir planlama yapılmalıdır. Planda afette görev alacak birimlerin ve kurumların görevleri net olarak belirlenmelidir.
Afet hâllerinde kullanılacak donanımları belirlenmeli, afet tipine göre standartlaştırılmalı ve iller düzeyinde stoklanmalıdır. Stokların miat takibi, yapılmalıdır.
İl afet planlarında kriz yöneticisi belirlenmeli ve güncelleştirilmelidir. Afet yönetiminde sağlıkla ilgili işler, sağlık kriz yöneticisi tarafından yönetilmelidir.
Hastanelerin acil hizmetler bakımından afet durumlarında kapasitelerinin artırılması için gerekli hastane afet planları hazırlanmalıdır. Afetin büyüklüğüne göre devreye girecek devlet, üniversite ve özel hastanelerin isimleri ve ayıracakları yatak sayıları önceden belirlenmelidir.
Sağlık çalışanı ve afet yöneticilerine afet planları, kurtarma, ilk yardım, acil yardım, haberleşme, gerilim altında çalışma, triyaj, temel yaşam desteği ve taşıma teknikleri, yasal sorumluluklar konularında bilgilendirme ve uygulama eğitimleri yapılmalıdır.
Afetlerde İkincil Korunma
İkincil korunma afet sırasında ve afetten sonra alınan önlemleri içerir. Afet durumlarında acil tıbbi müdahaleler ikincil korunma kapsamındadır. İkincil korunma aynı zamanda kurtarma çalışmaları, gıda ve beslenme hizmetleri, barınak sağlama, tıbbi bakım organizasyonu, ulaşım-haberleşme işlemlerinin denetlenmesi, güvenlik sorunlarının çözümü, koruyucu sağlık hizmetleri, çevre sağlığı hizmetleri, afete uğrayan bölgenin ve etkilenen nüfusun saptanması gibi hizmetleri içine alır.
İkincil korunmada acil sağlık bakım sistemi
“Afete hazırlıklı toplum”la birinci halkası kurulan yaşam zincirine bağlı ikinci halka “erken ulaşma” dır. Profesyonel acil yardım ekiplerinin etkilenen bölgeye ulaşması için ilk koşul etkili bir erken bildirim sisteminin kurulmuş olmasıdır. Erken bildirim sistemi itfaiye, güvenlik güçleri ve 112 acil yardım hattını içerir.
Üçüncü halka “erken müdahale”dir.
Afetlerde Üçüncül Korunma
Afetzedelerin ve ailelerinin olaydan sonra yaşamlarını en iyi şekilde sürdürebilmeleri için yapılması gerekenler üçüncül korunma içerisinde ele alınır.
• Afetler/olağan dışı durumlar toplumun örgütlü biçimde hazırlıklı olmasını gerektiren en önemli sosyal ve çevresel sorunlar arasındadır. Afetleri dikkate almadan çevre sorunlarını azaltmak ve sürdürülebilir bir kalkınmayı başarmak mümkün değildir. Genel anlamda afetler toplumsal yıkımlara yol açan olağandışı büyük olaylardır.
· Afetler doğal (deprem, sel, kasırga,çığ vb.), doğal olmayan (kimyasal/radyoaktif sızıntılar, patlamalar, yangınlar, savaş vb.)ve karmaşık olarak sınıflandırılır.
· Afetlerinverebileceğizararlarınminimumaindirilmesiiçinafetöncesiyapılmasıgerekençalışmalaradahaçokönemverilmeli,afetlerkonusundaduyarlıolunmasıamacıylatoplumdaafetkültürününveafetyönetimsisteminintümevreleriileoluşturulmasınayönelikçalışmaaraönemverilmelidir.
· Afetlerdeyönetimintemelamacı;afetlerdenkorunma,hazırlıklıolmaveetkilerinihafifletmedir.
· ÜlkemizdeuygulananAfetYönetimSisteminin,modern,bütünleşik,tümkaynaklarıbirgüçaltındatoplayan,toplamkaliteyönetimianlayışındaveafetyönetiminibirbütünolarakgören,toplumtabanlı,tümevrelerdehalkın,siviltoplumkuruluşlarınınvegönüllülerinkatılımınısağlayanbiranlayışakavuşturulmasıhedeflenmelidir.
· Afetyönetimevreleri;riskvezararazaltma,hazırlık,müdahale,iyileştirmeveyenideninşaevresiolarakaşamalaraayrılmaktadır.Buaşamalrdanilkikisiafetolmadanöncekiriskyönetimifaaliyetlerininiçinde,diğerüçaşamaiseafetolduktansonrakrizyönetimifaaliyetleriiçerisindebulunmaktadır.
· Afetlerdesağlıkhizmetlerisunumunundahaetkilibirşekildegerçekleştirilebilmesiiçingereklihazırlıkveplanlamaçalışmalarının,afetöncesidönemdeyapılmasıgerekir.Afetdurumlarındaisekurtarmaveacilsağlıkhizmetleri,toplum sağlığı hizmetleri,ruh sağlığı hizmetleri ve hastane hizmetleri yoğun bir şekilde ivedilikle sunulmalıdır.