AÖF - Açıköğretim - Ders Notları - Çıkmış Sorular

Tam Versiyon: Yoksulluk ve Sosyal Hizmet Ders Notu
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
NORFUL ARKADAŞIMIZDAN ALINTIDIR.


1.ÜNİTE  ÖZET
Yoksulluk eski bir sorun olmasına rağmen göz ardı edilmemesi gereken temel 
konu, yoksulluk sorununun  özellikle 1980 ve sonrası dönemlerde farklı bir 
görünüme ve sonuçlara sahip olmasıdır. Yoksulluk ekonomik politikalarda 
liberalleşme veya küreselleşme eğilimlerinin artması ile farklı kesimler 
üzerindeki etkisini daha ciddi ve yoğun bir şekilde göstermiştir. Küreselleşme 
eğilimi, özellikle insan hak ve özgürlükleri, çoğulcu demokrasi, katılım gibi 
“çarpıcı” söylemlerle ortaya çıkmış ancak devletin ekonomik ve sosyal 
işlevlerinde bir yıkıma neden olmuştur. Ekonomik işlevleri gittikçe etkisizleşen 
devletin sosyal harcamaları da azalmakta ve kamu harcamaları minimize 
edilmektedir. Böylelikle devletin sosyal güvenlik, eğitim, sağlık, konut 
yatırımları, adalet, sosyal hizmetler gibi sosyal refah hizmetleri de tahribata 
uğramakta ve yoksulluk yaygınlaşmaktadır
#Yoksulluk insanlık tarihi kadar eski ve pek çok sosyal sorunla iç içe geçmiştir
Yoksulluk  teriminin ilk tanımı, 1901 yılında Seebohm Roventree tarafından 
yapılmıştır. Roventree, yoksulluğu;  toplam gelirin, biyolojik varlığın devamı için 
gerekli olan yiyecek, giyim vb. asgari düzeydeki  fiziki ihtiyaçları karşılamaya 
yetmemesi şeklinde tanımlamıştır
YOKSULLUK SINIFLANDIRMALARI
Genel olarak yoksulluk, insanların temel gereksinimlerini karşılayamama 
durumudur. Bu tanım bizi temel yoksulluk  sınıflandırmasına götürmektedir. Bu 
sınıflandırmalar ise;  mutlak ve göreli yoksulluktur
Mutlak yoksulluk genellikle beslenme, barınma, giyinme gibi insan yaşamı için 
gerekli temel gereksinimleri karşılamak için yeterli kaynağa sahip olamama 
durumudur. Tanımın insanın biyolojik özelliklerini esas alarak yapılmış olması
ona “mutlaklık” özelliği vermiştir
Göreli yoksulluk  (relative poverty) olgusu ise, toplumun  ortalama refah 
düzeyinin belli bir oranının altında olma durumudur. Göreli yoksulluğu yeme, 
içme, giyinme, barınma olanakları kişinin yaşamını sürdürmesine yettiği hâlde, 
içinde bulunduğu  toplumun  alışılagelen genel yaşam düzeyine erişememesi, 
gerisinde kalması durumu şeklinde tanımlamak olanaklıdır. Bu kavram bir 
ülkenin gelir dağılımı ile yakından ilişkilidir



TÜMÜNÜ AŞAĞIDAN İNDİREBİLİRSİNİZ.