Forum Gündemi:


MelisAdalet
#1
Notun ilk Sayfası:

TOUCHSTONE 3 – UNIT 1
ADJECTIVE (SIFAT)
İsimden önce kullanılıp o ismin niteliklerinden bahsederler. İsme sorulan “nasıl?” sorusunun cevabıdır.
– Tom is a polite doctor. (Tom nazik bir doktordur.)
(NOT: “Nasıl?” bir doktor – nazik bir doktor.)
– This is an automatic door. (bu otomatik bir kapıdır)
– This isn’t an easy problem ( bu kolay bir problem değildir.)

TOUCHSTONE 3 - UNIT 1
ADJECTIVE (SIFAT)
İsimden önce kullanılıp o ismin niteliklerinden bahsederler. İsme sorulan “nasıl?”
sorusunun cevabıdır.
- Tom is a polite doctor. (Tom nazik bir doktordur.)
(NOT: “Nasıl?” bir doktor – nazik bir doktor.)
- This is an automatic door. (bu otomatik bir kapıdır)
- This isn’t an easy problem ( bu kolay bir problem değildir.)
ADVERB (ZARF)
Fiilden sonra kullanılırlar ve fiile sorulan “nasıl?” sorusunun cevabıdır. Zarflar,
genellikle sıfatların sonuna “ –ly “ takısının eklenmesiyle elde edilir.
- He speaks politely (nazik bir şekilde konuşur)
( NOT: “Nasıl?” konuşur - nazik bir şekilde)
- It opens automatically (otomatik olarak açılır)
- I can’t solve it easily ( Onu kolayca çözemem)
! Sonu “ -y “ ile biten sıfatlar zarfa dönüştürülürken bu harf atılır yerine “ –i “
getirilir.
Busy (meşgul) – Busily (meşgul bir şekilde)
Easy (kolay ) - Easily (kolay bir şekilde)
!! “-ly” takısı ile zarfa dönüştürülemeyen düzensiz zarflar bulunmaktadır.
Good (iyi) -Well
Late (geç ) -Late
Fast (hızlı) - Fast
Hard (zor) - Hard
-Paul was a good cooker . He could cook well. (Paul iyi bir aşçıydı. İyi yemek
pişiriridi.)
NOT: Cümlde cooker= aşçı kelimesi yani bir isim görevindeki sözük nitelendiği için
sıfat kullanıldı. İkinci cümlede cook=yemek pişirmek yani fiil görevinde kullanılan bir
sözcüğe vurgu yapıldı için zarf kukllanıldı.
-Sandra is a fast waitress. She serves fast (Sandra hızlı bir garsondur. Hızlıca
servis yapar)
!!! Be (olmak), feel (hissetmek), Get (almak), Seem (…gibi görünmek), Sound
(Kulağa… gelmek), Smell (..Kokmak) gibi fillerden sonra sıfat kullanılır.
-This meat smells bad. (bu et kötü kokuyor)
-Her song sounds terrible (Şarkısı kulağa korkunç geliyor)

-Tha baby feels safe with his mother ( bebek annesinin yanında kendini güvende
hissediyor)
Fakat- I feel strongly (kendimi güçlü hissediyorum)
Düzenli zarflar:
Automatic (otmatik) - Automatically
Patient (sabırlı) - Patiently
Careful (dikkatli) - Carefully
Easy (kolay) – Easily
Different (farklı) - Differently
Bad (kötü) - Badly
Nice hoş) - Nicely
Reckless(dikkatsiz) - rescklessly
Serious (ciddi) - Seriously
Slow (yavaş) -Slowly
Proper (Doğru dürüst) -Properly
Correct (Uygun/doğru) -Correctly
Quick (hızlı) - Quickly
ANLAMI KUVVETLENDİRMEK İÇİN KULLANILAN ZARFLA
1) Bazı sıfat ve zarfların anlamını kuvvetlendirmek için kendilerinden önxe aşağıdaki
gibi kelimeler kullanılır.
Incredibly - Muazzam So - Çok
Extremely - Son derece Pretty _ Oldukça
Very – Çok Really _ çok / fazlasıyla
Fairly – Oldukça
-Jack is fairly tall (jack oldukça uzundur)
-My sister is incredibly clever (Kız kardeşim muazzam zekidir)
-I ‘m really tired ( Fazlasıyla yorgunum)
2) Tek başına zaten kuvvetli olan yani içinde “ çok/ oldukça…” gibi anlamları
barındıran sıfatlarla aşağıdaki kelimeler kullanılır:
Absolutely - Kesinlikle /tamamen
Really - Çok /fazlasıyla /gerçekten
-It’s absoultely great pleasure form e ( Benim için tamamıyla harika bir zevk)
-This film is really fantastic ( Bu film gerçejten müthiş)
NOT: Bu grupta “very” kullanılmaz çünkü zaten sıfatın içinde o anlam yoğunluğu
mevcuttur.

3

3) Anlamda kesinlik %100 ‘lük bir durum olduğunu belirtmek için aşağıdaki kelimeler
kullanılır:
Completely – Totally = Tamamen / Tmamıyla
-Merve is totally generous
-Tom is completely talented
4) At all: “ hiçte” anlamına gelir. Olumsuluğukuvvetlendirmek için kullanılır.
-He isn’t reckless at all (Hiçte dikkatsiz değildir)
-I am not busy at all (hiçte meşgul değilim)
She isn’t selfish at all ( Hiçte bencil değil)
ÖN EKLER
Sıfatlar önlerine “ Im- In- Un- Dis- Ir- Mis-…”gibi ekler alarak zıt anlama sahip
olabilirler.
Competent - yetenekli Incompetent - Yteneksiz
Patient - sabırlı Im patient - sabırsız
Incredible- inanılmaz
Unfriendly – Düşmanca/soğuk
Inconsiderate - Düşüncesiz
Unreliable - Güvenilmez
Dishonest – Sahtekar
Disorganized _ sistemsiz
Irregular – Düzensiz
ALWAYS
“Her zaman / hep /durmadan / daima “ anlamlarına gelir.Sürekliliği olan ( -ing
takısının kullanıldığı)
eylemlerle kullanılır onların hiç durmadan ndevam ettiğinden bahseder. Yani
normalden daha fazla eylemlerle kullanılır.
-Mete is extremely outgoing. He is always talking to his friends
(Mete son derece dışa dönük biridir. Daima arkadaşlarıyla konuşur)
-Julia is really helpful. She ia always helping people
(Julia fazlasıyla yardımseverdir. Hep insanlara yardım eder.)
AT LEAST
“ Hiç olmazsa / En azından “ anlamına gelir. Olayların olumsuz taraflarından ziyade
olumlu yanlarını vurgulamak için kullanılır.
- I’m always checking my phone , but at least I don’t do it in class.
(her zamn telefonumu konutrol ederim ama en azından bunu sınıfta yapmam)
!! Sürekli Telefonuyla uğraşmasının olumsuz bir durum olduğunun farkında fakat bunu
en azından sınıfta yapmadığını söyleyerek olumlu bir ekleme yapmış oldu.

4

ÖĞRENİLECEK KELİMELER
Outgoing- Dışa dönük/ sempatik
Easygoing – geniş yürekli/umursamaz
Creative –yaratıcı
Shy- utangaç
Selfish – bencil
Talented – yetenekli
Reliable- güvenilir
Honest- dürüst
Laid-back - gamsız
Down-to-earth - ayakları yere basan
Arrogant – kibirli
Competitive – hırslı
Apologize – özürdilemek
Borrow – ödünç almak
Count on – birine güvenmek
Sense of humour – espri anlayışı
Take … serious – bir şeyi ciddiye almak
Tell the truth – doğruyu söylemek
Wear – giymek
Driver – şöfor
Read- okumak
Share – paylaşmak
Funny – komik /eğlenceli
Complain – şikayet etmek
Versatile- çok yönlü
Humble – alçak gönüllü
İmpeccable – kusursuz
Influential- güçlü/etkili

5
Olumlu cümle: Özne + fiil 2 + Tümleç
-I visited the museum yesterday. (dün müzeyi ziyaret etti)
-She bought two bags. ( 2 adet çanta aldı)
-My brother worked for Arçelik. (erkek kardeşim Arçelikte çalıştı)
Olumsuz cümle: Özne + didin’t + fiil 1 + Tümleç
-We didn’t came to the party. (partiye gelmedik)
-She didin’t go to the cinema last week. (geçen hafta sinemaya gitmedi)
Soru cümlesi: Did + özne + fiil 1 + Tümleç?
-Did you eat your meal? (yemeğini yedin mi?)
Yes, I did.
No, I didin’t.
!!! Fiilin ikinci hali (fiil 2) yalnızca olumlu cümlede kullanılır. Did ve didn’t zaten
geçmiş zamnlı fiiler oldukları için tekrar fiil 2 kullanılmaz.

Olumlu cümle: Özne + have/ has + fiil 3 + Tümleç
-She has taken some pills. (birkaç ilaç aldı)
-I have been to İstanbul (Istanbul’da bulundum)
They have lost their Money.
!!! I / you / we / They ile birlikte have kullanılır.
He/ She It ile birlikte has kullanılır.
Olumsuz cümle: Özne + haven’t / hasn’t + fiil 3 + Tümleç
-We haven’ t seen an elephant before.(daha önce fil görmedik)
-He hasn’t gone windsurfing. (Rüzgar sörfüne gitmedi)
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  İngilizce 2 Ünite 4-5-6 Ders Notları (Öğrenci Notu) MelisAdalet 1 4,232 25.07.2021, Saat:14:34
Son Yorum: ppatrickschreiner10
  İngilizce 1 Ünite 11-12 Ders Notu (Öğrenci Notu) MelisAdalet 0 3,802 20.09.2018, Saat:13:27
Son Yorum: MelisAdalet
  İngilizce 1 Ünite 7-8 Ders Notu (Öğrenci Notu) MelisAdalet 0 2,921 20.09.2018, Saat:13:25
Son Yorum: MelisAdalet
  İngilizce 1 Ünite 9-10 Ders Notu (Öğrenci Notu) MelisAdalet 0 2,868 20.09.2018, Saat:13:15
Son Yorum: MelisAdalet
  İngilizce 1 Ünite 5-6 Ders Notu (Öğrenci Notu) MelisAdalet 0 3,182 20.09.2018, Saat:13:13
Son Yorum: MelisAdalet

Hızlı Menü:

Konuyu Okuyanlar:

1 Ziyaretçi