KOMİYONCU
Alım ve satım işlerinde komisyoncu, ücret karşılığında kendi adına veya müvekkili hesabına, kıymetli evrak ve taşınır eşya alım satımını gerçekleştiren kimsedir.
Komisyonculuk, komisyoncu ve müvekkil arasında tek bir iş için yapılan sözleşmelerdir.
Komisyoncu, kıymetli evrak veya taşınır eşyayı, kendi adına ve müvekkili hesabına satın alır ve satar. Bu nedenle komisyon sözleşmesinde üçlü bir ilişki vardır. Komisyoncu ve müvekkil arasındaki ilişkiye iç ilişki, komisyoncu ve üçüncü kişiler arasındaki ilişkiye de dış ilişki denir.
‘’Adına’’ ifadesi ilişkiden doğan hak ve yükümlülüklerin kim tarafından yerine getirileceğini, ‘’hesabına’’ deyimi ise yapılan sözleşmenin sonuçlarının kime ait olacağını gösterir. Komisyoncu işlemi kendi adına, müvekkili hesabına yapar. Yani sözleşme hükümleri gereği sözleşme, komisyoncu ve üçüncü kişi arasında doğar, ancak komisyoncu elde ettiklerini müvekkiline devretmek zorundadır.
Komisyoncunun borç ve yükümleri
• Sözleşmenin yapılması ve uygulanması
• Özen gösterme, talimata uyma, müvekkilin çıkarlarını koruma
• Hesap verme borcu
Komisyoncunun yaptığı sözleşmenin karşı tarafça uygulanmaması komisyoncuyu bağlamaz. Ancak bu durumda komisyoncu, komisyon sözleşmesinden doğan ücret isteme hakkını yitirir. Yani komisyoncunun para alması için, sözleşmeden sonra işin gerçekleşmesi gerekir.
Müvekkil yalnız iş bitiminde değil, her aşamasında hesap ve bilgi isteyebilir. Komisyoncu, müvekkiline ödemede geciktiği paranın faizini de vermek zorundadır.
Komisyoncunun Hakları
• Ücret; Ücretin miktarı ve ödeme şekli sözleşme ile kararlaştırılır. Önceden kararlaştırılmamışsa teamüle göre, o da yoksa mahkemece belirlenir.
Teamül: Ticari hayatta kullanılan, örf ve adet kuralı niteliğini kazanmış adetlerdir.
• Hapis Hakkı; Alacakları için hapis hakkı vardır.
• Malı açık arttırma ile sattırma; Müvekkil kendi hesabına satın alınan malı, uygun süre içinde komisyoncudan almazsa, komisyoncu; malı, bulunduğu yer mahkemesi aracılığı ile açık arttırma ile sattırabilir.
• Komisyon sözleşmesinin sona ermesi; Komisyon sözleşmesi, komisyoncuya verilen işin görülmesi ile sona erer. Azil veya istifa da sözleşmeyi bitirir. Ancak sebepsiz azil ve zamansız istifa karşılıklı giderim talepleri gerektirebilir.
TİCARET İŞLERİ TELLALLIĞI
Ticaret işleri tellallığı; taraflardan hiçbirisine tabi olmaksızın, ücret karşılığında, ticari işlere ilişkin sözleşmelerin yapılması konusunda taraflar arasında aracılığın meslek edinilmesidir.
Ticaret işleri tellallığının unsurları
• Ticari işlere ilişkin tacirler arası işlerde sözleşmenin yapılması konusunda aracılık yapmalıdır. Bir kişinin ticari işler tellalı sayılması için, aracılık ettiği işlerin ticari iş niteliğinde olması ve iki tacir arasında olması esastır. Bu nedenle esnaflar arasında yapılan aracılık buna dahil değildir.
• Meslek edinmelidir.
• Bağımlı olmamalıdır; Taraflardan birisiyle devamlı sözleşmesi olmamalıdır.
• Ücret almalıdır.
Ticaret işleri tellalının borç ve yükümleri
• Aracılık; Tarafsız bir aracılık yapmalıdır. Taraflı olması halinde ücret hakkını kaybeder.
• Bordro düzenlenmesi; Ticaret işleri tellalı bordro düzenlemelidir. Bu bordroda taraflardan her birine, sözleşme yapıldıktan sonra tarafların ad ve soyadlarını, unvanlarını, sözleşmenin konu ve şartlarını, mal fiyatını, teslim zamanını gösterir bir bordro düzenler, imzalar ve verir.
• Tellal belgelerin örneklerini saklamalıdır.
• Tellal günlük defteri tutmalıdır. Buradaki kayıtları tarih sırasına göre yapmalıdır. Bunlar bordrolara geçirilen belgeleri de içermelidir. Anlaşmazlık halinde taraflardan biri bu defterin ibrazını isteyebilir. Ayrıca tellalın ölmesi halinde bu defter notere teslim edilir.
Tellalın Hakları
• Tellala ücret ödenmesi için yalnızca sözleşme yapılması yeterlidir, ayrıca sözleşmenin uygulanmasına gerek yoktur. Tellal tarafsızlıktan ayrılırsa ücret hakkını yitirir.
• Tellal yaptığı giderleri isteyemez.
Tellallığın sona ermesi; Tellallık, müvekkil tarafından verilen işin herhangi bir nedenle sona ermesi, müvekkil veya tellalın ölümü, medeni hakları kullanma ehliyetini yitirmesi, iflası, süre öngörülmüşse bu sürenin geçmesi ile son bulur. Azil ve istifa da olanaklı olup, gereksiz azil ve zamansız istifa karşılıklı giderim talebi gerektirir.
ÜNİTE 8 – CARİ HESAP
Aralarında devamlı ilişki bulunan iki kişi arasında alıcı ve satıcı sıfatları sık sık yer değiştirebilir. Bu gibi durumlarda alacakları takas etmek, belki gereksiz ödemelerin önüne geçebilecektir. İşte ekonomik yönden cari hesap nakit para dolaşımını önleyen özel bir takas rejimidir. Bu rejimde taraflar alacaklarını karşılıklı olarak tek tek istemekten vazgeçip, bunları ortak bir hesaba kalem kalem kaydederler. Belirli süreler sonunda –ki bunlara hesap devresi denir- kaydedilen bu alacaklar takas edilir ve bakiye saptanır.
Takas: Karşılıklı, birbirine benzer ve muaccel olan iki alacağın (borcun) denkleştikleri oranda sona ermesidir.
Cari hesap: İki kimsenin para, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindeki alacakları ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem borç ve alacak şekline çevirerek, hesabın kesilmesinde çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine dair bulunan anlaşmadır.
Cari hesap sözleşmesinin yazılı bir şekilde yapılması şarttır. Burada yazılı şekil geçerlilik şartıdır. Yani yazılı şekilde yapılmazsa hüküm ifade etmez.
Geçerlilik Şekli; Bir hukuki işlem kanunlarda öngörülen şekle uygun olarak yapılmadıkça geçerli olmayacak ise bu şekle geçerlilik şekli adı verilir.
Kambiyo Senedi; Poliçe, bono ve çekten oluşan ticari senetler için kullanılan bir diğer addır.
Paradan başka vadesi geldiğinde tahsil edilmesi koşuluyla kambiyo senetleri de (çek, poliçe, bono) cari hesaba geçirilebilir.
Cari hesaba geçirilmeyenler
• Takası olanaklı olmayan alacaklar
• Belli bir yere sarfedilmek veya emre amade tutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklar.
Alacağın yenilenmesi (yenilenme) : Eski borcun ortadan kalkması amacıyla yeni bir borç ilişkisinin kurulmasıdır. Yenileme de borçlu, alacaklı ile anlaşarak eski borcun yerine yeni bir borç altına girmekte, alacaklı da eski alacağından vazgeçerek yeni bir alacak kazanmaktadır.
Cari hesabın bölünmezliği, üçüncü kişilere devrinin olmamasıdır.
Cari hesapta takas; her hesap devresi sonunda, borç kalemleri ve alacak kalemlerinin tutarlarının karşılaştırılıp, yeni devreye ilk kalem olarak yazılması ile olur.
Cari hesapta faiz; Cari hesaba geçirilen kalemler için faiz işler. Bu faiz borç ve alacak kalemleri için farklı olabilir. Taraflar, üç aydan az olmamak üzere, devreler saptayıp, her devre sonucu oluşan faizin, yeni kalem olarak cari hesaba alınmasını kararlaştırabilirler.
Cari Hesapta zaman aşımı; Hesap hataları, haksız olarak cari hesaba geçirilmiş kalemler, ikinci kez yapılan kayıtlara ilişkin davalar cari hesap sözleşmesinin sona erdiği tarihten 5 yıl sonra zaman aşımına uğrar.
Cari hesapta anlaşma süresi; cari hesap sözleşmesi süre belirterek, ya da süresiz yapılabilir. Cari hesap sözleşmesi boyunca borçlu-alacaklı ilişkisi olmaz. Bu ilişki sadece anlaşmanın sona ermesi ile gerçekleşir ve alacaklı alacağını talep edebilir.
Hesap devresi; Belirli devreler sonunda borç-alacak farkı belirlenir ve devreye tek kalem olarak geçirilir.
Hesap devresi günü sözleşmede belirtilmemiş ise 31 Aralık olarak kabul edilir.
Cari hesap anlaşması sonunda hesaplanan bakiyeyi taraflardan biri kabul etmezse 1 ay içerisinde noter, taahütlü mektup ya da telgraf aracılığı ile itirazda bulunmalıdır.
Cari hesap sözleşmesini sona erdiren haller
• Taraflardan birinin feshi ile
• Taraflardan birinin iflası ile
• Taraflardan biri ölür ya da kısıtlanırsa her iki taraf halefleri 10 gün önceden haber vererek feshedebilirler
• Taraflardan birine haciz gelirse, haciz gelen taraf 15 gün içinde haczi kaldırmalıdır. Yoksa diğer taraf sözleşmeyi feshedebilir.
ÜNİTE 9 – ORTAKLIK KAVRAMI VE KOLLEKTİF ORTAKLIK
Kanunumuzda ticaret şirketleri başlığı altında ticaret ortaklıkları; Kollektif, adi komandit, anonim, sermayesi paylara bölünmüş komandit, kooperatif ve limited ortaklıklar düzenlenmiştir.
Ticaret Ortaklıkları
• Kollektif
• Komandit
• Anonim
• Limited
Ticaret ortaklıkları tüzel kişiliğe sahiptir. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği yoktur. Bunlar adi şirketler olarak borçlar kanunumuzda düzenlenmiştir.
Sözleşme: Birden fazla kişinin bir hukuki ilişki kurmak veya mevcut bir hukuki ilişkiyi değiştirmek ya da ortadan kaldırmak üzere karşılıklı ve birbirine uygun iradelerini beyan etmeleridir.
Ortaklık sözleşmesinin unsurları
• Ortaklık iki veya daha fazla kişi arasında yapılan bir sözleşmedir. Ancak anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklıklar için en az 5 kişinin varlığı şarttır. Limited ortaklıklar en fazla 50 kişidir.
• Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen ticaret ortaklıklarının tümünün kuruluşu yazılı şekle ve imzaların noterce onaylanmasına bağlıdır.
• İki taraflı sözleşmelerde, tarafların amaç ve çıkarları birbirine karşıttır. Oysa ortaklık sözleşmesinde tarafların çıkar ve amaçları ortaktır.
• İki taraflı sözleşmelerde, tarafların edimleri arasında az çok bir eşitlik olması gerekir. Oysa ortaklık sözleşmesinde tarafların edimleri arasında eşitlik yoktur.
Edim: Bir borç ilişkisinde alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranıştır.
• Ortaklık sözleşmesinde edimler, ortak amacın elde edilmesine özgülenir, iki taraflı sözleşmelerde bir tarafın yaptığı edim, diğer tarafın mülkiyetine geçer.
• Ortaklık sözleşmesi süreklidir, diğer sözleşmelerin çoğu sürekli değildir.
• Ortaklık sözleşmesi sonucu kurulan ortaklık, üçüncü kişilerle taraflarından bağımsız olarak ilişkiler kurar, haklar kazanır, borçlar yüklenir. Diğer sözleşmelerde böyle bir durum yoktur.
Gerçek ve tüzel kişilerin sahip oldukları bir ortaklıkta taraf olma hakkının kullanılması medeni kanun hükümlerine tabidir.
Ortaklık sözleşmesinin amacı kazanç sağlamak ve bunu ortaklarla paylaşmaktır.
Say: Emek. Ortaklıklarda sermaye payı olarak emek, ortağın çalışmasını ortaklık işlerine özgülemesi ve mesleki bilgilerini ortaklık emrine vermesi anlamına gelir.
Her türlü iktisadi değer ortaklığa sermaye olarak katılabilir. Ortaklık sözleşmesinde konulacak sermaye belirlenmemişse B.K’ na göre sermaye yükümleri eşit olmalıdır.
Ortaklık Sözleşmesi: Ortaklık, iki veya daha çok kişinin, kazanç sağlamak ve bunu paylaşmak niyet ve amacı ile ekonomik ve mali yarar sağlayan ve bu amacın gerçekleşmesine yeterli edimlerini bir araya getirip, bu amaca özgüleyerek kurdukları çok taraflı bir sözleşmedir.
Tüzel kişilik; Ticaret Ortaklıkları tüzel kişiliği ticaret siciline tescil anında kazanırlar. Donatma iştiraki ve adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur.
Sınırlı Ehliyet; Ticaret ortaklıkları hak ve ehliyetlerini sözleşmeli bir işletmenin varlığı ile kazanır.
Kollektif Ortaklık; gerçek kişiler arasında kurulan ortaklık borç ve yükümlülüklerinden dolayı ortakların sorumu sınırsız ve zincirleme olan bir ortaklık olarak tanımlanabilir.
Kollektif Ortaklığın Unsurları
• Ticari işletme olması
• Ticaret unvanı olması
• Ortakların gerçek kişi olması
• Ortakların sınırsız sorumlu olması ;Bu ortaklığın üçüncü kişilere karşı üstlendiği borç ve yükümlerden, neden olduğu haksız fiillerden, ortakların tüm mal varlıkları ile sınırsız ve zincirleme sorumlu olmalarıdır.
• Tüzel kişiliğe sahip olması
Kollektif ortaklıklara sırasıyla uygulanacak hükümler
1- Emredici hükümler
2- Ortaklık sözleşmesi hükümleri
3- Ticaret kanununun Kollektif ortaklıklara özgü ikinci fasıl hükümleri
4- Ticaret kanununun ticaret ortaklıklarına ilişkin genel hükümleri
5- Adi ortaklık hükümleri
6- Ticari hükümler
7- Ticari örf ve adet
8- Genel hükümler
Emredici Kural: Kanun, tüzük veya yönetmeliklerde yazılı olup, uyulması zorunlu kurallardır. Kişiler bu kuralları iradeleri ile değiştiremez.
Kollektif ortaklık sözleşmesi, yazılı olmalı ve imzalar noterce onanmalıdır. Bu sağlanmazsa adi ortaklık hükümlerine tabi olur.
Kollektif oraklıklara ancak gerçek kişiler ortak olur.
Kollektif ortaklık sözleşmesi TTK m.155’te sayılan hususları zorunlu olarak içermelidir. Kanuna aykırı olmamak kaydıyla başka hükümler eklenebilir.
Kollektif Ortaklık sözleşmesinde bulunması zorunlu hususlar
• Ortakların ad ve soyadları, yerleşim yerleri ve uyrukları
• Sözleşmede mutlaka geçmesi gereken Kollektif sözcüğü
• Ortaklık merkezi ve ortakların ticaret unvanları (merkez nerdeyse ortaklığın uyruğu orasıdır. Tüm davalar merkezin bulunduğu yerdeki mahkemelerde açılabilir.)
• Ortaklığın (ticari işletmenin) konusu belirtilmelidir.
• Ortakların koyduğu sermayenin ve miktarının belirtilmesi gereklidir.
Not: Sermaye koyma açısından en serbest olan ortaklık Kollektif ortaklıktır. Ortaklığa sermaye olarak para, alacak, kıymetli evrak, marka, taşınmaz mal, emek, ticari itibar, ticari işletme konulabilir. Sermaye miktarı açısından bir eşitlik aranmaz.
• Ortakların yalnız başlarına mı yoksa birlikte mi imza koyacakları belirtilmelidir.
Kollektif ortaklıklar tüzel kişiliğini ticaret siciline tescil ile kazanır. Tescil talebi, ortaklık merkezinin bulunduğu yer ticaret sicili memurluğuna, ortaklığı kuranlar tarafından, sözleşmenin düzenlenmesinden itibaren 15 gün içinde yapılır. Tescil edilen ortaklık Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir.
Kuruluş işlemlerinde eksiklikler olursa Kollektif ortaklık değil adi ortaklık sayılır. Ancak ortaklar her türlü sorunda doğrudan doğruya ve zincirleme sorumludurlar.
ÜNİTE 10 – KOLLEKTİF ORTAKLIKTA ORTAKLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Ortakların Hak ve Borçları
Yönetim Hakkı; Kollektif ortaklığın üçüncü kişilerle işleme girişmeden düşünmesi ve karar almasına denir.
Kollektif ortaklıklar üçüncü kişilere karşı temsilcilerinin beyanları ile bağlı olur. Beyanlar ortakların iradesine aykırı olsa bile bu üçüncü kişileri etkilemez.
Yönetim hakkının sahibi ortaktır. Ortağın bu ortaklığı yönetmesi hem bir hak hem de bir borçtur.
Ortaklık sözleşmesi ile yönetim hakkı, ortaklardan birisine veya bir kaçına verilmiş olabilir. Ancak yönetim hakkı bulunmayan bir ortak da üçüncü kişilere karşı işlemlerinden dolayı sorumludur.
Ortaklık sözleşmesinde yönetim hakkının kimde olduğu belirtilmemiş ise her ortak yönetim hakkına sahiptir.
Yönetim hakkı sınırı olarak öncelikle geçerli olan ortaklık sözleşmesidir. Yönetim hakkının içeriği ve sınırı ortaklık sözleşmesinde serbestçe belirlenebilir.
Yönetim hakkı sınırı
Olağan iş kapsamına giren her konuda yönetim hakkına sahip ortaklar, karar alma yetkisine sahiptir. Ancak olağanüstü işlemlerde bütün ortaklar oybirliği ile karar alırlar.
Ortaklığı yönetenler, ortaklık çıkarlarına uygun gördükleri takdirde, sulh, feragat, kabul ve tahkim kararı da alabilirler.
Sulh: Usul hukukunda tarafların kendi istekleriyle taleplerinden vazgeçmeleri, belli bir konuda uyuşmalarıdır.
Feragat: Usul hukukunda taraflardan birinin talebinden vazgeçmesidir.
Tahkim: Usul hukukunda uyuşmazlıkların hakim yerine hakem tarafından çözülmesidir.
Kabul: Usul hukukunda taraflardan birinin, diğerinin talebini benimsemesidir.
İtiraz Hakkı; Yönetim hakkına sahip bir ortak, diğer yönetim hakkına sahip ortağın yaptığı işlemin ortaklık yararına olmadığını beyan ederek, işlemin üçüncü kişi ile yapılmasını önleyebilir. Bu itiraz hakkıdır ve olağan işlemlerde söz konusudur. Ancak itiraz hakkı işlemin üçüncü kişilerle henüz yapılmadığı zamanlarda kullanılmalı, çünkü işlem gerçekleşirse bu hak düşer. İtiraz hakkı kullanıldığında işlem durur ve konu kurula gelir. Kurulda oy çoğunluğu işlemin yapılıp yapılmamasına karar verir. Sadece yönetim hakkı olanların itiraz hakkı vardır.
Oy ve Karar; Hukuki açıdan oy, bir önerinin leh veya aleyhinde karar alınmasını sağlamak veya kararın doğumuna engel olunmak için iradenin açıklanmasıdır. Karar açıklanıncaya kadar ortak verdiği oydan geri dönebilir.
İrade Bozukluğu; İrade ile iradenin açıklanması arasında istenmeyerek veya dış etkenler altında meydana gelen uygunsuzluktur.
Karar alındıktan sonra oy işlemi sadece iradeyi bozan hata, hile tehdit gibi sebeplerden iptal edilebilir.
Alınan kararlar yasa uyarınca bir karar defterine geçirilir.
Oy şahsen verilir. Ancak ortaklık sözleşmesinde aksi hüküm olmadıkça, temsilci ortak yerine oy kullanabilir.
Denetleme hakkı; her ortaklığın iş ve işlemlerini inceleme ve denetleme hakkı vardır.
Ortak sıfatı doğduğu andan itibaren her ortak denetleme yetkisine sahip olur.
Denetleme hakkının kapsamı
• Ortaklık işlerinin gidişi hakkında bilgi edinmek
• Ortaklığın evrak ve işlerini incelemek
• Kendisi için ortaklığın mali durumunu gösterir bir hesap belgesi düzenlenmesini istemek.
Denetleme hakkını kullanma biçimi; Denetleme hakkı bizzat ortak tarafından kullanılır. Ortak küçük ya da kısıtlı ise yasal temsilci ya da uzmanlık gerektiren konularda bir uzman denetim yapabilir.
Sadakat Borcu; Ortaklar birbirine sadakatle yükümlüdür. Sadakat borcuna aykırılığın yaptırımı ortaklığın feshi veya ortaklıktan çıkarımdır.
Rekabet Yasağı; TTK’na göre ortakların birbiriyle rekabet etmesi yasaktır. Ancak rekabet yasağı ortaklık sözleşmesi ile kaldırılabilir, hafifleştirilebilir veya ağırlaştırılabilir. Ağırlaştırma halinde sınır ortağın kişilik haklarıdır.
Kanunda düzenlenen rekabet yasağının kapsamı, ortaklığın fiilen yaptığı ticari işlerdir.
Rekabet yasağı, yer bakımından, ortaklığın iş ve çıkar çevresi ile sınırlıdır.
Rekabet yasağı kapsamına giren işler;
Bir ortak, ortağı bulunduğu Kollektif ortaklığın yaptığı türden bir işi;
• Kendi ad ve hesabına yapamaz.
• Başkası hesabına yapamaz.
• Aynı tür işlerle uğraşan bir ortaklığa sınırsız sorumlu ortak olarak giremez.
• Bu işleri kendi hesabına başkalarına da yaptıramaz.
Rekabet yasağına aykırılığın yaptırımı, diğer ortaklara ortaklığın feshini isteme hakkının verilmesidir.
Ortaklığa tanınan olanaklar
• Ortaklık, rekabet yasağına aykırı hareket eden ortaktan giderim isteyebilir.
• Ortağın kendi hesabına yaptırdığı işleri, ortaklık hesabına yapılmış sayabilir.
• İş, ortak tarafından üçüncü kişilerin hesabına yapılmış ise, ortağın bundan edindiği karşılığın ortaklığa bırakılmasını isteyebilir.
• Rekabet yasağına aykırı hareket eden ortak, ortaklıktan çıkartılabilir.
Zaman aşımı; Rekabet yasağına aykırı davranmaktan doğan talep hakkı, yasağa aykırılığın öğrenildiği anda 3 ay ve her halde işlemin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıl içinde zaman aşımına uğrar.
Fesih: Ortadan kaldırmadır.
İnfisah: Kendiliğinden ortadan kalkmadır.
Rekabet yasağının son bulma halleri
• Ortak sıfatının son bulması
• Ortaklığın feshi
• Ortaklığın infisahı
Her ortak kendi işlerinde gösterdiği özeni ortaklıkta da göstermekle yükümlüdür.
Ortakların eşitliği ilkesi; Ortaklar yönetimde, temsilde, kar ve zarardan pay almada birbirleri ile eşittirler.
Ortak sıfatının kişiselliği; Ortaklar arasındaki kişisel nitelikteki hak ve borçlar başkasına devredilemez.
Ancak, ortağın, ortaklıktan bağımsız bir alacağı varsa bu durumda üçüncü kişilere devredilebilir.
ORTAKLARIN PARASAL NİTELİKTEKİ HAK VE BORÇLARI
• Sermaye borcu
• Katılma payı
Ortakların koydukları sermayenin cinsi ve miktarı serbesttir.
Sermaye borcu, ortaklık tüzel kişilik kazandığı anda muaccel olur. Ortaklığın yetkili temsilcisi bu borcunu talep edebilir.
Mülkiyet karinesi; Bir mal veya bir hakkın kullanma hakkı da sermaye olabilir. Sermaye olarak mal, ortaklığa devredilmişse, bu mallar üzerindeki hakların ortaklığa ait olması hakkında karine mevcuttur. Bu karine mülkiyet karinesidir.
Mülkiyetin Nakli; Sermaye borcu, bazen ortağın bir alacağını ortaklığa devretmesi ile de ödenebilir. Bu alacağın temliki (alacaklının borçlusundan alacağını 3. kişiye devretmesi ) ile mümkündür. Alacak tahsil edilmedikçe, ortağın sermaye koyma borcu bitmez.
Sermaye borcu süresinde ya da gereği gibi yerine getirilmezse ortak, ortaklığın zararını öder. Sermaye borcunu hiç ödemezse fesih sebebi doğar yada ortaklıktan çıkarılır.
Sermaye borcu para ise, ortaklık borcunun muaccel kazandığı andan itibaren faiz isteme hakkı kazanır.
Sermaye borcu (para, mal farketmez) gecikirse, faizin yanında bir de gecikme giderimi istenebilir.
Ortaklıktan çıkarılma, borcunu yerine getirmeyen ortak hariç diğerlerinin oy çoğunluğu ile alınır.
Ortaklığın infisah etmesi; Sermaye borcunun yerine getirilmesi olanaksızlaşmış ise ortaklık infisah eder. (kendiliğinden kalkar.)
Katılma payı; Ortağın, ortaklığa karşı sahip olduğu parasal hakların tümünü içerir.
Katılma payının ortaklığa sağladığı haklar iki grupta toplanır:
• Ortaklığın devamı süresince gerçekleşen kar, ücret, sermaye faizi gibi talepler
• Ortaklığın fesih ve tasfiyesi veya ortağın ortaklıktan ayrılması şartına bağlı tasfiye payını talep
Ortaklığın devamı süresince Ortağın katılma payından doğan parasal nitelikteki hakları
Kar ve Zarar; Ortaklar, kar ve zarar paylarını ortaklık sözleşmesinde diledikleri gibi kararlaştırırlar.
Sözleşmede kar ve zarar oranı hakkında hüküm yoksa, ortaklar, koydukları sermaye kadar sorumludur ve kar ve zarara eşit oranda katılırlar.
Kar ve zarar, ortakların ilk ve son tarihteki mal varlığının kararlaştırılması ile belirlenir.
Karı talep hakkı; Kar doğrudan doğruya çekilemez, zararın kapatılmasına özgülenir. Ancak daha önceki yıllarda zarar bile olsa, ortaklar alacakları toplu bir karar ile tüm karı çekebilir. Kar saptandıktan sonra çekilmezse, ortağın ortaklıktan bir alacağı olarak kalır.
Zararı karşılama; Ortaklık zarar etmiş olsa dahi, ortaklar oy birliği ile karar almadıkça zararı karşılamaya zorlanamaz.
Ücret, faiz ve diğer talepler; Sözleşmede tersi bir hüküm olmadıkça, ortaklar, kişisel emeklerinden dolayı ücret isteyemez ve koyduğu sermayeye karşılık faiz alamaz.
Tasfiye payı; Ortaklığın tasfiyesi sonucu, tasfiye bakiyesi üzerinde ortağın talep hakkına tasfiye payı denir. Sözleşmede tasfiye payının dağıtımı istenildiği gibi serbestçe düzenlenir.
Tasfiye sonucu elde edilen bakiye, ortakların ortaklığa koyduğu sermayeler ile gerçekleşen, fakat zamanında dağıtılmayan kar veya karşılanmayan zararın toplamından ibarettir. Bu durumda her ortak ortaklığa koyduğu sermayeyi geri alır.
|