Forum Gündemi:

  Üretim Yönetim Sistemleri 3.Ünite Ders Notu
Yazar: Editör - 11.11.2017, Saat:00:40 - Forum: Yönetim Bilişim Sistemleri - Yorum Yok

Üretim Yönetim Sistemleri

3.Ünite Özet
Ürün Geliştirme :
İşletme Durum Analiz Faaliyetlerine,  Pazarlama Çalışmalarına, Teknik Tasarım Faaliyetlerine, Üretim Planlamanın Hazırlanmasına ve Ürün Tasarımının Onaylanmasından Bu Planların Uyumlu İşleyişine Kadar Tüm Faaliyetleri Kapsamaktadır.
Ürün Geliştirme İçindeki İşletme ve Finansal Yönetim Faaliyetleri Tasarım Sürecine Dahil Değildir ve Ayrıca Üretim Süreci Ne Tasarım Sürecine ne de Ürün Geliştirme Sürecine Dahil Bir Faaliyettir.
Modern Bir Süreç Olan Ürün Geliştirmeye Yaratıcılık, Kavrayış, İletişim, Test Etme ve İkna Etme Faaliyetleri Dahildir. Genel Olarak, Ürün Geliştirme Süreci Üç Aşamadan Oluşmaktadır: Fırsatın Anlaşılması, Bir Kavram Geliştirilmesi ve Kavramın Uygulanması.
Fırsatın Anlaşılması Pazar Fırsat Analizi İle Günümüz Müşteri Kitlesinin Üründen İstedikleri ve Beklentileri Belirlenmeye Çalışılmaktadır. Rakip Ürünlerin Hangi Yönlerden Zayıf, Hangi Yönlerden Güçllü Olduğu ve Müşterilerin Ne Kadar ve Nasıl Tatmin Edildiği Rekabet Analizi ile İncelenmektedir.
Kavram Geliştirilmesinde Ürünün Genel Pazar Özellikleri Tasarlanmakta Müşteri İstek ve Gereksinimlerini Sağlamak İçin Yapması Gerkenler Belirlenmektedir.
Kavramın Uygulanması Seçilen Kavrama Satın Alınan veya Üretilen Montaj Parçaları İle Montaj Özelliklerine Göre Bir Form Verilmekte ve Modelleme Yapılmaktadır. Bu Aşama Sonucu Prototip Çıkmaktadır.
ÜRÜN YAŞAM SÜRECİ
Birçok Ürün Eskiyeceği, Aşınacağı ya da Modası Geçeceği Bilinerek Üretilmektedir. Ayrıca Her Ürünün de Pazarda Ekonomik Ömrünü Sürdürebileceği Bir Süre Bulunmaktadır.Bu Süreç Sonunda Ürün Pazardan Kalkmaktadır.
Ürün Pazarda Başarılı Olması İçin Pazarlama Bilgisi, Ürün Tanımlaması ve Ürün Tasarımı Gibi Konular Arasında Koordineli Bir İlişki Gereklidir. Bununla Birlikte, Ürün Planlaması, Kaynak Talebi, Dağıtım Şekli ve Yerleri Gibi Sorunlarda Çok İyi Çözümlenmelidir.
Ürünün Pazara Girmesi, Kalması ve Sonra da Ortadan Kalkmasına Ürün Yaşam Süreci Adı Verilmektedir.
Ürün Yaşam Eğrisi O Ürünün Çeşitli Dönemlerdeki Satışlarının ya da Pazar Payının Zaman İçindeki Durumunu Yansıtmaktadır.
 
Sunuş Döneminde Yeni ve Pek Fazla Bilinmeyen Bir Ürün Olduğu İçin Talep Düşüktür. Bu Dönemde Yoğun Reklam, Ürünün Tanıtımı İçin Önemli Olmaktadır. Üretim Hacmi Düşük Maliyet Yüksektir.
Gelişme Döneminde, Talebin Artması ve Maliyetlerin Düşmesiyle Birlikte Pazar Payı Artmakta ve Kar Elde Edilmekte
Olgunlaşma Döneminde Büyük Hacimli Üretim Yapılırken Üretimde Maliyetler Düşme Göstermektedir. Satış İvmesi Azalmakta ve Bir Denge Noktasına Gelmeye Başlamaktadır.
Sonuçta Ürün, Ömrünün Son Dönemi Olan Düşüş Dönemine Girmektedir. Satışların Düşmesiyle Beraber Karların Azalmasıdır.
ÜRÜN TASARIM SÜRECİ
Genel Olarak, İnsan Yapımı Nesnelerin Planlanması ve Kavramsallaştırılmasına Tasarım Denmektedir.
Veya Tasarım Ürün, Çevre, Bilgi ve İşletme Kimliği ile İlişkili Temel Tasarım Elemanlarının Yaratıcı Kullanımı Aracılığı ile Müşteri Memnuniyetini ve İşletme Kralılığını Optimize Etmeye Çalışan Süreçtir.
Performans – Kalite – Dayanıklılık – Görünüm – Maliyet
Tasarım Kavramında Dikkat Çeken Üç Konu Vardır. Tasarımda Somut Çıktılar Olması – Yaratıcı Bir Faaliyet Olması – Bilginin Somut Bir Çıktıya Dönüştürüldüğü Süreç Olmasıdır.
İnovasyon, Yeni Fikir ve Çözümlerin Organizasyonlarda Başarılı Bir Şekilde Uygulanmasıdır.
Veya İnavasyon Farklı, Değişik Yeni Fikirler Geliştirmek ve Bunların Uygulanarak Ticari Yarara Dönüştürülmesi Sürecidir.
İcat Var Olan Bir Probleme Bulunan Yeni Bir Çözümse İnovasyon Bu Çözümün Ticari Başarı Getiren Şekilde Uygulanmasıdır.
TASARIM SÜRECİNİN TEMEL BASAMAKLARI
Uyarıcı/Başlatan Süreci Başlatandır.
Kavram Geliştirme İşletmenin Güçlü, Zayıf Yönleri, Olanakları ve Pazar Gereksinimlerini Göz Önünde Bulundurulması
Proje Planlama İşletme Fikri Kaynakları Dağıtan ve Zaman Çizelgesini ve Bütçeyi Oluşturan Bir Ürün Planı Hazırlanmalıdır.
Tasarım Brifi Teknik Finansal Pazarlama ve Tasraım İle İlgili Bilgiler Bulunmalıdır.
Tasarım Yeteneği Kaynağı
Kavram Tasarımı Tasarım Fikrinin Ana Hatları Ortaya Çıkarılmaktadır.
Tasarım Spesifikasyonları Çizimler ve Modeller İle Gerçek Tasarımın Detayları Şekil Almaktadır.
Kavram Geliştirme Tasarımın Detaylandırılması Kayıp Yada Eksik Bilgini Toplanması ve Önemli Stratejik Sorunların İncelenmesi
Prototip ve Test
Detaylı Tasarım
Pazar Geliştirme
Teknik Geliştirme Fizibilite Hata Giderme ve Üretim Kolaylığı Gibi Konular ile İlgili Teknik Problemler Bulunmakta ve Çözümlenmektedir.
Pazara Sürme
Değerlendirme Süreç ve Proje Çıktılarının Analizi Yapılmakta ve Aynı Zamanda Bütçe Zaman ve Elde Edilen Başarı Açısından Hedeflenen Amaçlara Ulaşılıp Ulaşılmadığını Belirlemek.
Destek ve İlaveler Ürün Pazara Sunulduktan Sonra Müşterilerden Alınan Geri Besleme İle Teknik Anlamda Ürün Hakkında Çok Bilgi Öğrenilmektedir.
Yeniden İnovasyon
İŞLETMELERDE ÜRÜN TASARIM KARARLARI
Tasarımın 4C’si
Yaratıcılık (Creativity) Daha Önceden Olmayan Bir Şeyin Yaratılması
Karmaşıklık (Complexity) Tasarımın Şeklinden Yapısına ve Malzemesinden Rengine Kadar Bir Çok Eleman ve Parametreler Hakkında Kararı Kapsaması.
Uzlaşma (Compromise) Performans ve Maliyet Görünüm ve Kolay Kullanım Gibi Konular Hakkında Ödünleşmesi.
Seçim (Choice) Tasarım Kavramdan Rengi Ya Da Şekline Kadar Birçok Konu Hakkında Kararlar Verilmesi
 
İŞLETMELERDE ÜRÜN TASARIMINI ETKİLEYEN ETMENLER
Bunlar Arasında Pazarlama, Pazar Araştırması, Yeni Üretim Yöntemleri, Ekonomik Analizler, Üretim, Teknolojik Bilgi, Dayanaklılık ve Güvenirlilik, Kullanış Özellikleri, İşlevsel Özellikler, Araştırma Geliştirme, Malzeme ve Makine Olanakları, Reklam, Satış, Estetik Unsurlar Sayılabilmektedir.
Tasarımı Etkileyen Etmenlerden Açıkca Gözükmeyen Veya Ölçülemeyen Bazı Etmenler Şunlardır
İşletme Politikaları Genel Olarak Üst Yönetim İşletmenin Amaçları Doğrultusunda Ürünün Şeklini ve İşlevlerini Belirlemeye Çalışmaktadır.
Pazarlama Olanakları Pazarlama Kavramları İçinde Müşteri ve Rakipler Ürüne Etkileri Açısından Önemli Olmaktadırlar.
Ürün Özellikleri
Ekonomik Etmenler
Üretim Olanakları
 
Ürünü ve Üretim Sürecini Basitleştirmek İçin Dikkat Edilmesi Gereken Temel İlkeler
Üründe Kullanılan Parça Sayısının Azaltılması
Ortak Parça ve Süreçlerin Kullanılması
Standart Parçaların Kullanılması
Montaj Sürecinin Basitleştirilmesi
Ürün Çeşitliliği İçin Modülerlik Kullanılması
Üründe Modülerlik, Bir Bütünü Oluşturan Standart Bileşenlerin Farklı Birleşimlerinin Kullanılması
Sonucundan Ürünün Farklı Versiyonlarına Olanak Verilmesine Denmektedir.
Ürün Özelliklerin ve Tolerasnların Gerçekçi Olması
Ürünlerin Dayanıklı Olması
ÜRÜN TASARIM ARAÇ VE YÖNTEMLERİ
Kalite Fonsiyon Yayılımı (Quality Function Deployment)
Kalite Fonsiyon Müşteri Gereksinim ve İstekleri Doğrultusunda Firmanın Başarısını Garanti Altına Almaya
Yönelik Olarak Kullanılan Önleyici Niteliğe Sahip ve Doğru Sonuçlara Ulaşmaya Büyük Katkı Sağlayan Bir
Yöntemdir. Kalite Fonsiyon Yayılımı Yöntemi Müşteri İle Üretici Firma Arasında iyi Bir İletişimin
Kurulmasında Köprü Görevi Gören Bir Araçtır.
 
Yada Kalite Fonsiyon Yayılımı Yeni Ürün Tasarımında yada Var Olan Bir Ürünün İyileştirilmesinde Kullanılan
Müşteri Gereksinim ve İstekleri Doğrultusunda Firmanın Başarısını Garanti Altına Almaya Yönelik Önleyici
Niteliğe Sahip ve Doğru Sonuçlara Ulaşmaya Büyük Katkı Sağlayan Bir Kalite Geliştirme Yöntemidir.
 
Değer Analizi/Mühendisliği (Value Analysis/Engineering)
Değer Analizi Ürünün Yapısı ya da Şeklinden Daha Çok İşlevine Odaklanan Bir Tasarım Yöntemi Olurken Aynı
Zamanda İşletmeler Tarafından Maliyet Azalmada da Kullanılmaktadır. Bu Yöntem Öncelikle Hizmet ya da
Ürünün Taşıması Gereken Fonksiyonları Analiz Ederek Maliyeti Azaltan Alternatif Ürün ve Üretim
Seçenekleri Türetmeyi Amaçlamaktadır.
Yada Değer Analizi Müşteri İstek ve Gereksinimlerini Karşılayan ürün Fonksiyonlarına Odaklanarak Maliyet
Azaltan Alternatif Ürün ve Üretim Seçenekleri Türetmeyi Amaçlayan Bir ürün Tasarım Faaliyetidir.
Değer Analizinin Üç Önemli Konusu Farklı Disiplinlerden Oluşturulan Takımların Kullanılması Ürün
Fonksiyonelliği ve Değerinin Sistematik Bir Yöntemle Değerlendirilmesi ve Ürün Basitleştirmeye
Odaklanmasıdır.
Taguchi Yöntemi
İşletmelerin Ürün Tasarım Geliştirme ve İyileştirme Çalışmalarında Kullandığı Kontrol Edilebilen ve
Edilemeyen Değişkenlerin Hedef Kalite Parametreleri Üzerinde Etkilerini Belirleyen  Yönteme Taguchi
Yöntemi Adı Verilir.
 
 
Eş Zamanlı Mühendislik (Concurrent Engineering)
Ürün ve Süreç Tasarımının Birbirine Paralel Yürütülmesi Amaçlanmaktadır. Böylece Ürün Geliştirme
Sürecinde Ciddi Oranda Zaman Tasarrufu Sağlanmaktadır. Bu Yöntemde Ulaşılmak İstenen Pazarlama
Finans İnsan Kaynakları Araştırma Geliştirme ve Üretim Gibi İşletme İşlevlerinden Çalışanların Bir
Araya Getirilmesidir.
ÜRETİM SÜRECİ SEÇİMİ
Amaç Eldeki Tüm Olanakları (Sermaye İş Gücü Donanım vb) Kullanarak En Uygun ve Ekonomik Üretim
Sürecini Belirlemeye Çalışmaktır.
Yada Üretim Süreci Seçimi İşletmenin Sahip Olduğu Sermaye İşgücü, Donanım Gibi Olanakları Kullanarak
En Uygun ve Ekonomik Üretim Sürecini Belirlemeye Çalışmaktadır.
Üretim Sürecinin Yapısı Yer Alacak İşlemler ve Sıraları ve Bu Süreçte Yer Alacak Makine Donanım ve
Teknolojinin Belirlenmesi Konularında Kararlar Verilmeye Çalışılmaktadır.
Dönüşüm Süreçleri Malzemeye İlk Şeklini Veren Temel Süreçlerdir. Kağıt Petrol Plastik Detarjan Gibi
Kimyasal İşlemler Dönüşüm Sürecine Örnek Olarak Verilmektedir.
Şekil Verme ve Fabrikasyon Süreçleri Saçtan Araba Kapısının Yapılması Gibi Ham Maddenin Şeklinin
Değiştirilmesi İçin Gerekli İşlemlerden Oluşmaktadır.
Montaj Süreçleri Parça ya da Malzemelerin Bir Araya Getirilmesi Amacını Taşyan Kaynak Lehim Perçin
Vidalama Yapıştırma Gibi İşlemlerden Oluşan Sürectir.
Bitirme Süreçleri Ürünü Dış Etkenlerden Koruyan İşlemler ve Ambalajlamadır.
Nakliye Süreçleri Nakliye Süreçlerinde Ham Madde Malzeme Ürün ya da İnsanların Yer Değiştirmesi Söz
Konusudur.
Büro Süreçleri Bu Süreçlerde Bilgi Dönüşümü Söz Konusu Olmaktadır.
 


  Üretim Yönetim Sistemleri 2.Ünite Ders Notu
Yazar: Editör - 11.11.2017, Saat:00:40 - Forum: Yönetim Bilişim Sistemleri - Yorum Yok

Üretim Yönetim Sistemleri

2.Ünite Özet
İşletme Stratejisi : Yunanca’da Bir Ordunun İdare Edilmesi Anlamına Gelen “Strategos” Kelimesinden Türetilmiş Strateji Kelimesi, Günümüzde Ekonomi ve Yönetim Bilimlerinde Belirlenen Bir Hedefe Ulaşabilmek İçin Uzun Dönem Planların Tasarlanması Anlamında Kullanılmaktadır. Şirket Stratejisi, İşletme Stratejisi, Pazarlama Stratejisi, Üretim Stratejisi Gibi Kavramlar Kullanılır.
Bazı Stratejik Kararlar
♠ Şirketin Ne İş Yaptığı İle İlgili Anlayış Geliştirme (Şirketin Misyonu)
♠ Bir Pazar Anlayışı Geliştirip Analiz Etme (Çevresel Tarama)
♠ Şirketin Güçlü Yönlerini Tanımlama (Öz Beceriler)
Misyon : Bir Organizasyonun İleride Ulaşmak İstediği Hedefleri Tanımlayan, Hizmet Edilecek Sektör İle Müşteri Profilini Ortaya Koyan ve Organizasyonun İş Yapma Biçimlerini Anlayan İfadelerin Kullanılarak Organizasyonun Temel Var Olma Nedeninin Vurgulanmasıdır.
Veya : Bir Organizasyonun İşinin Ne Olduğunu Müşterilerinin Kimler Olduğunu ve Temel İnançlarının İşini Nasıl Şekillendirdiğini Tanımlayan Bir İfadedir.
Çevre Taraması : Dış Çevre, İşletmenin İçinde Bulunduğu Sektördeki Ekonomik, Politik  ve Sosyal Eğilimleri İfade Eder. Çevresel Tarama Dış Çevreyi Görüntüleme Sürecidir.
Veya : İş Fırsatlarını ve Tehlikelerini Belirlemek İçin Piyasadaki Ekonomik ve Politik Eğilimler İle Toplumdaki Değişimleri Analiz Etmektedir.
Yarışta Ön Tarafta Yer Almak İçin Şirketler Daima Piyasa Eğilimleri gibi Çevredeki Değişim Örüntü ve Eğilimlerinin Farkında Olmalıdırlar.
Ekonomik Eğilimler Durgunluk , Enflasyon, Faiz Oranları ve Genel Ekonomik Şartları İçermektedir.
Borçlanma İçin Piyasanın El Verişli Olup Olmadığını Testip Etmek İçin Kullanılabilir.
Politik Eğilimler Bir Şirketi Etkileyebilen Yerel, Ulusal ve Uluslarası Politik İklimdeki Değişimleri İçerir.
Avrupa Birliği Oluşumu,
Sosyal Eğilimler Bir İş Üzerinde Etkisi Olan Toplumdaki Değişimlerdir.
Sigara İçmenin Zararları Gibi.
Öz Beceriler (Temel Yetkinlik)
Bir İşletmenin Stratejisini Belirlemeye Yardım Eden Üçüncü Faktör Şirketin Güclü Yanlarının Anlaşılmasıdır. Bunlar Öz Beceriler Olarak Adlandırılır.
İş Gücü Becerileri, Tesis Özellikleri, Pazar Anlayışı, Finansal Tecrübe Örnek Verilebilir.
Misyon, Çevre Taraması ve Öz Becerilerin Ortaya Konması İşletme Stratejisinin Belirlenmesine Yardımcı Olur.
-     Durum Analizi (SWOT)
-     Vizyon Misyon Bildirileri
-     Portföy Analizi
-     Q Sort Analizi
-     Senaryo Analizi
-     Arama Konferansı
-     Beyin Fırtınası
-     Risk Analizi
-     Multivoting
-     Delphi Tekniği
Bu Analiz ve Teknikler Strateji Belirleme ve Değerlendirme Süreçlerinin Farklı Aşamalarında Kullanılabilen Araçlardır.
Durum Analizi : Durum Analizi, Organizasyonların Strateji Belirlemede ve Değerlendirmede Kullandıkları En Önemli Araçlardan Biridir. İngilizcede Karşılığı Olan SWOT Organizasyonun Güçlü ve Zayıf (Yetersiz) Yönleri ile Karşı Karşıya Kalabileceği Fırsat ve Tehtidleri Saptamakta Kullanılan Bir Tekniktir.
S Strengths (Güçlü Yönler) W Weaknesses (Zayıflıklar) O Opportunities (Fırsatlar) T Threats (Tehtidler)
 
SO Stratejisi : Hem Güçlü Yönlerin Hem de Organizasyon Dışındaki Fırsatlardan En Fazla Faydayı Elde Etme Stratejisidir.
WO Stratejisi : Fırsatların Yarattığı Üstünlüklerden Faydalanırken Zayıf Yönlerin En Aza İndirilmesini Hedefleyen Stratejidir.
ST Stratejisi : Organizasyonun Güçlü Yönlerinin Fazla Olduğu  Ancak Dış Tehtidlere Fazlaca Maruz Kaldığı Durumlarda Uygulanabilen Stratejidir.
WT Stratejisi : Bu SWOT Matrisinin Savunmaya Dönük Bir Stratejisidir.
ÜRETİM STRATEJİSİ VE ROLÜ
Bir İşletmenin Amaçlarına Ulaşmasında İşletme Stratejisinin Pazarlama, Finans ve Üretim Gibi Bireysel İşletme Fonksiyonlarının Her Bir Tarafından Desteklenmesi Gerekir.
Üretim Stratejisi, İşletme Stratejisini Desteklemek İçin Kaynakların Tasarım ve Kullanımını Belirleyen
Üretim İşlevleri  İçin Uzun Vadeli Bir  Plandır.
Üretim Stratejisinin İşletme Stratejisi İle İlişkisi
İşletme Stratejisinin Uygulanması : Şirketler Birçok Farklı Stratejiye Sahiptir Ancak Bunları Uygulamaya
Geçiren Üretim Fonksiyonudur.
İşletme Stratejisinin Desteklenmesi : Üretim Stratejisinin, Organizasyonun Stratejik Amaçlarını
Yenilemesine ve İyileştirmesine Destek Veren Bir Düzeye Gelmesidir.
İşletme Stratejisinin Desteklenmesi : Üçüncü ve En Zor Üretim Rolü, Benzersiz ve Uzun Dönem Üstünlüğü
Sağlayacak İşletme Stratejisinin Üretim Tarafından Yönlendirilmesidir.
 
Üretim Fonksiyonun İşletme Stratejisine Katkı Düzeyleri
 
Aşama 1 (İçsel Tarafsızlık – Internal Neutrality): Bu Aşama Üretim Fonksiyonları Tarafından Yapılan Katkının En Düşük Olduğu Seviyedir.
Aşama 2 (Dışsal Tarafsızlık – External Neutrality): Üretim ile İşletme Stratejisinin İlk Buluştuğu Nokta Olarak Tarif Edilebilecek “Dısal Tarafsızlık” Üretim Fonksiyonlarının Piyasadaki Benzer Firmalar ile Karşılaştırılmaya Başlandığı Adımdır.
Aşama 3 (İçsel Destekçi – Internal Supportive): Bu Aşamada Yer Alan Bir İşletmenin Kendi Pazarında Yer Alan En İyi Firmalardan Biri Olduğu Söylenebilir.
Aşama 4 (Dışsal Destekçi – External Supportive): Bu Aşamada İşletmenin Üretim Fonksiyonu Rekabetçi Başarının Temeli Olarak Görülür.
 
 
 
 
 
 
Üretim Stratejisinin Oluşturulmasındaki Yaklaşımlar
Üretim Stratejilerinin Tanımlanması ve Belirlenmesinde Farklı Yöntem ve Yaklaşımlar Geliştirilmiştir.
“Yukarıdan Aşşağıya”, “Aşşağıdan Yukarıya” , “Pazar Gereksinimleri” ve “Üretim Kaynakları”
 
 
 
Yukarıdan Aşağıya : Üretim Stratejisinin, Üst Düzey Stratejilerdeki Hedeflerin Daha Alt Düzey Stratejilere Yansıtması Suretiyle Oluşturulduğu Bir Yaklaşımdır.
Şirket Stratejisi > İşletme Stratejisi > Üretim Stratejisi
Aşağıdan Yukarıya : İşletmeler Kendi Stratejilerini Gözden Geçirirken Kendi Fonksiyonlarına Danışarak Bilgi Alacaklardır. İşletmeler Her Fonksiyonun Geçmiş Tecrübelerinden Gelen Fikirleri de Birleştirebilir.
Fonksiyonel Stratejiler > İşletme Stratejisi > Şirket Stratejisi
Pazar Gereksinimleri
Rekabet Gereksinimleri > Üretim Stratejisi
Üretim Kaynakları
Üretim Kaynakları > Önemli Üretim Kaynakları > Üretim Stratejisi
Üretim Stratejisin Geliştirilmesi
Rekabet Öncelikleri ya da Rekabet Faktörleri Adı Verilen Bu Yeteneklerden Birinde Mükemmel Olmak Bir Şirketti Kendi Pazarında Lider Konuma Getirebilir.
 
Maliyet : Maliyete Dayalı Rekabet, Bir Ürünü Rakip Ürünlerin Fiyatlarına Oranla Daha Düşük Fiyatla Sunmak Anlamına Gelmektedir.
Yada : Maliyete Dayalı Olarak Rekabet Eden Şirketler Genellikle Dar Bir Ürün Aralığı ve Ürün Özellikleri
Sunar.
Maliyete Dayalı Rekabet Önceliğini Geliştirmek İçin Üretim Fonksiyonu, Öncelikle İş Gücü, Malzeme ve
Tesis Maliyetleri Gibi Sistemdeki Maliyetlerin Azaltılmasına Odaklanmalıdır.
Kalite : Bir Rekabet Önceliği Olarak Kalite İki Boyuta Sahiptir. Birincisi Yüksek Performans Tasarımıdır.
Yüksek Performans Tasarımı, Ürünün Üstün Özellikleri, Sıkı Toleranslar, uzun Ömür ve Mükemmel Müşteri
Hizmeti Gibi Üretim Özelliklerine Odaklanmayı Gerektirir.
İki Boyut Ürün Tasarımı Kalitesine Karşılık Gelir ve Bu Müşterinin İhtiyaçlarını Karşılayan Ürün Olduğundan
Emin Olmamızı Gerektirir. Diğeri İse Hatasız Ürün Üretmeyi Sağlayacak Sürek Kalitesidir. İşletmelerin
Süreç Kalitesini Sağlamak İçin Teçhizat, Çalışan, Hammade Gibi Üretim Bileşenlerine Odaklanmalıdır.
Zaman : Sektördeki Şirketler Yüksek Kaliteli Ürünleri Mümkün Olduğu Kadar Kısa Sürede Teslim Etmek
İçin Rekabet Ederler. Zamanla İlgili Rekabet Önceliği Hız ve Güvenilirlik Olarak İki Kısım Halinde Ele
Alınabilmektedir. Bu Anlamda Hız Önceliği Hızlı Teslimat Güvenilirlik Önceliği İse Zamanında Teslimat Gibi
Zamanla İlgili Konularda Rekabet Yapılması Anlamına Gelir.
 
Esneklik : Geniş Çeşitlilik Mal ve Hizmet Sunmak Üzerine Odaklanma Bir Rekabet Önceliğidir. İşletmelerin
Çevresi Müşterinin İhtiyaçlarını ve Beklentilerini Kapsayacak Şekilde Hızlı Değiştiğinde, Bu Değişikliklere
Hızlı Bir Şekilde Ayak Uydurma Yeteneği Bir Kazanma Stratejisi Olabilir.
Buna Ürün Esnekliği Denir. Esnekliğin Diğer Boyutu, Talepteki Değişikliklere Ayak Uydurabilmek İçin Üretim
Miktarı Hızlıca Artırma veya Azaltma Yeteneğidir. Buna da Hacim Esnekliği Denir.
 
Ödünleşme Bir Değeri Elde Etmek İçin Başka Bir Değerden Feragat Etme Durumudur.
Verimlilik : Verimlilik Genel Olarak Çıktının Onu Üretmek İçin Kullanılan Girdiye Oranı Olarak Tanımlanır. Organizasyonlarda Çıktı Mal veya Hizmet Olabilirken Girdi İse İşçilik, Ham Madde, enerji ve Diğer Kaynaklardan Oluşmaktadır. Bir Organizasyon Kaynaklarını ne Kadar Etkin Kullanırsa Verimlilik O Kadar Fazladır.
Veya Bir Organizasyonun Belirli Bir Miktar Girdi ile Ne Kadar Çıktı Elde Ettiğinin Bir Göstergesidir.
Verimlilik = Çıktı / Girdi
Toplam Verimlilik : Sistemin İşçilik, Malzeme, Sermaye Gibi Tüm Girdilerinin Hesaba Katıldığı Verimlilik Hesaplamasına Verilen İsimdir.
Kısmi Verimlilik : Tek Bir Girdi Değişkenine Göre Verimliliği Hesaplamak Her Bir Girdinin Ne Kadar Etkin Kullanıldığını Ölçmek Açısından Önemlidir.
Çok Faktörlü Verimlilik : Bazı Durumlarda Verimliliği Çıktının Birden Fazla Girdiye Oranı Olarak Hesaplamamız Gerekebilir.


  Üretim Yönetim Sistemleri 1.Ünite Ders Notu
Yazar: Editör - 11.11.2017, Saat:00:38 - Forum: Yönetim Bilişim Sistemleri - Yorum Yok

Aöf Üretim Yönetim Sistemleri 

1.Ünite Özet
Üretim : Doğadaki Kaynakların Ham Madde ve Malzemelerin İnsan Gereksinimlerine Daha Uygun Hala Dönüştürülmesine Denir.
Üretim Sistemi:  Girdileri mal ve hizmetlere dönüştüren sisteme  denir.
Sistem :  Belirli bir amaç gerçekleştirmek için bir araya gelen elemanlar›n bütününe sistem adı verilmektedir
Sistemler Doğal Yapay – Açık Kapalı Olarak Sınıflandırılabilir.
Örnek Vermek Gerekirse;
Doğal Sistem: İnsan Vucudu
Yapay Sistem: Araba Üretim Tesisi
Açık Sistem : Sistemin Duruma Göre Girdi ve Çıktısının Değiştiği Dışardan veya İçerden Değişiklik Yapılabilen Sistemlerdir.
Kapalı Sistem: Sistemin Girdi ve Çıktısının Sabit Olduğu Sistemlerdir
Sistem Yaklaşımı : Problemi Bileşenlerine Ayırmak Yerine, Bileşenlerin Aralarındaki İlişkileri Göz Önünde Tutarak Bit Bütün Olarak Ele Alıp İncelemeye Sistem Yaklaşımı Denir. Veya Probleme İlişkin Tüm Elemanların Göz Önüne Alınıp İncelenerek Problemin Anlaşılması ve Tanımlanması İçin Bir Bakıç Açısıdır.
Sistem Teorisinin Öncüsü Russel Ackoff’a Göre Sistem Bütündür Bütün Olarak Ele Alınmalıdır.
[img=625x247]file:///C:/Users/TR/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image002.jpg[/img]
 
 
 
ÜRETİM SÜRECİNİ FARKLILAŞTIRAN ELAMANLAR
1-   Verimlilik : Genel Olarak Verimlilik Çıktı Miktarının Girdi Miktarına Oranıdır. Maliyet Açısından Önemlidir.
2-   Etkinlik : Üretim Sisteminin Amaçlarını Gerçekleştirme Derecesi Olarak Tanımlanırken Aynı Zamanda Performans ile Aynı Anlamda Kullanılmaktadır.
3-   Kapasite : Üretim Sisteminin Gerçekleştirebileceği En Yüksek Üretim Miktarına Denilmektedir.
4-   Esneklik : İşletmelerin Değişen Talebe Cevap Verebilme Yeteneğine ya da Yeni Ürün Üretimini Hızla Gerçekleştirebilme Yeteneğine Esneklik Adı Verilmektedir.
Girdiler Çıktıya Dönüşümünde Dört Değişik Türde Değer Yaratılabilmektedir. Bunlar Şekil, Yer, Zaman ve Sahiplik Değeridir.
Üretim Sisteminin Çıktısı Olan Mallar Somut iken, Hizmet Soyut Olmaktadır.
Üretim Sistemi Türleri
Buffa Ekonomik Değeri Olan Mal veya Hizmetin Üretilmesi İçin Kurulan Sistemler Olarak Tanımlamıştır. 1970
Talebe Göre Sistemler : Stoğa Üretim – Siparişe Üretim – Siparişe Göre Montaj
Üretim Miktarı ve Akışına Göre Sistemler: Kesikli Üretim – Sürekli Üretim ve Proje Tipi Üretim  Olarak Sınıflandırılır.
Stoğa Üretim : Ürünler Stokta Bulundurulacak Şekilde Üretilmektedir.
Siparişe Göre Üretim : Müşteri Siparişine Göre Üretilir.
Siparişe Göre Montaj : Ürün Hızlı Bir Şekilde Sunabilmek Amacıyla Stoğa Üretim ve Siparişe Göre Üretimle Beraber Kullanılır. Parçalı Ürünler Montaj Edilir.
Kesikli Üretim : Farklı Ürünlerden Az Miktarda Üretim Yapılır.
Özel Bir Siparişi ya da Sürekli Müşteri Talebini Karşılamak Amacıyla Belirlenmiş Miktarlarda Partiler Halinde Üretilmesine Parti Tipi Üretim Denir.
Müşterinin İstediği Özelliklerde Ürünün İstediği Zaman ve Miktarda Üretilmesine Atölye Tipi Üretim Denir.
Şiparişe Göre Üretimde Denilebilir.
Sürekli Üretim : Bu Üretim Tipinde, İşletme İçindeki Makine ve Donanım Yanlız Belirli Bir Ürünün Üretimi İçin Kullanılmaktadır.
Proje Tipi Üretim : Proje Tipi Üretimde Eşsiz Tek Bir Ürün Belirli Bir Sürede Tamamlanmaktadir.
Üretim Yöntemi ve Amaçları : Kalite – Fiyat Esneklik – Hız
Üretim Yöntemi Kapsamı :
İşletmenin Elinde Bulanan Malzeme Makine İnsan Gücü v.b Kaynakların Belirli Miktarda İstenilen Zamanda Üretimini Sağlayacak Biçimde Bir Araya Getirlmesidir.
Üretim Kelimesi Sadece İmalat Olarak Algılanmamalıdır Hizmet Endüstriside Üretim’e Girebilir.
Üretim Yönetimi Kavramı İngilizce Karşılıgı Production/Operation Management
Üretim Stratejilerinde Önemli Olanlar
Maliye – Kalite – Hız – Esneklik
Üretim Yönetimin Amaçları : Üretim Yönetiminin Amacı, Miktar , Zaman, Kalite ve Maliyet Faktörlerinin En İyi Değerlerinin Bulunmasına Yönelik Çalışma Yapmaktır.
Esneklik :  İşletmenin Değişen Müşteri İstek ve Gereksinimlerine Bağlı Olarak Farklı ürünleri Pazara Sunabilme Yeteneğidir.
Üretimde Doğrudan Etkin Olan Faktörler : Malzeme – Üretim Yönetimi – Makine – İş Gücü
Eli Whitney , 1790 Yılında Birbiri Yerine Değişebilen Parçalar ve Standartlaştırılmış Parçalar Kavramı Ortaya Çıkarmıştır.
Charles Babbage 1832 Yılında Sınırlı Beceriler İlkesini Kabul Etmiştir.
Frank Gilbreth 1911’de Hareket Ekonomisi İlkesini Ortaya Koymuştur.

Henry L. Gannt Çizelgeleme ve Gannt Şemasında ve Üretim Yönetiminin Gelişmesinde Katkıda Bulunmuştur.
Henry Ford 1913 Yılında Montaj Hattı’nı Geliştirmiştir.
Walter Shewart İstatiksel Kontrol Teknikleri Fikrini Çıkarmıştır.
F.W. Harris W Shewart L.H.C Tippet Matematiksel İstasistigine Katkı Veren Kişiler.
 
1950’li Yıllar :
Ludwig von Bertalanffy Tarafından Sistem Teorisi Ortaya Atılmıştır.
1960’lı Yıllar :
Makineler Robotlaşmaya Başladı.
1970’li Yıllar :
Sayısal Kontrollü Makineler Geliştirilmiş Çeşitli Görevler Bilgisayar Programları ile Gerçekleştirilmiş.
1980’li Yıllar :
Üretim Alanında Yeni Yaklaşımlar ve Felsefeler Ortaya Çıkmıştır.
Toplam Kalite Kontrolü – Esnek Üretim Sistemi – Yalın Üretim.
 
1990’lı Yıllar :
Kalite Yönetimi – Yönetim Felsefeleri Ortaya Çıkmıştır.
2000’li Yıllar :
İnternet ve Bilgi Teknolojileri Otamasyona Girerek İnsan Payını Azaltmaya Başlamıştır.
E- İşletme – E-Ticaret – E-Üretim Gibi Kavramlar Çıkmıştır.
Esnek Üretim Sistemleri
Otomatik Yükleme-Boşaltma Üniteleri Olan Bu Sistemler Arıza Halinde Üretim Aksamadan Devam Edebilen Birden Fazla Makineden Yapılmaktadır.
Bu Sistemler Neredeyse Tamamen İnsansız Çalışmasına Rağmen Bazı Noktalarda İnsan Unsuru Vardır.
Toplam Kalite Yönetimi :
1980’li Yıllarda Toplam Kalite Yönetimi ile Ön Plana Çıkmaya Başlayan Kalite Kavramı İşletmelerin Mal ve Hizmet Üretiminde Değişikliğe Neden Olmuştur.
Müşteri Odaklı Olmak Tedarikciler ile Kazan-Kazan İlişkisi Kurulması Liderliğin Ön Plana Çıkararak Yol Gösterici Olması Sürekli Sistemle İyileştirmenin Olması Örnek Verilebilir.
Yalın Üretim :
Yalın Üretim Gereksiz İşlerden Tamamen Arınmış ve Hata, Maliyet, Stok, İşçilik v.b Unsurlar En Aza İndirğendigi Bir Üretim Sistemidir.
Stratejisi Hızı Arttırıp Akış Süresini Azaltarak Kalite – Maliyet – Teslimat Performansını İyileştirmektedir.
Kesin Olarak Kusursuzluğu Hedef Almıştır.
-     Süreç Odaklı Yönetim
-     Tedarik Zinciri : Tedarik Zinciri, Tedarikciden Son Müşteriye Kadar Hizmetlerin Devam Etmesi.
1980’lerde Chrysler Şirketi Kullanmıştır.
-     Tam Zamanında Üretim
Altı Sigma :
İşletmede Başarıyı Sağlamak Bunu Sürekli Kılmak ve En Üst Düzeye Çıkarmak İçin Kullanılan Geniş Esnek Bir Sistemdir. Üretilen Bir Milyon Üründe Yanlızca 3 4 Hata Yapma Olasılığı Olarakda Bilinir.
-     Bilgisayarla Bütünleşik Üretim
İnternet ve Küreselleşmenin Üretim Yönetimine Etkileri İnternet, İletişim Maliyetini Azaltarak veKolaylaştırarak İşletmelere Dünyanın Her Yerine Rahatlıkla Ulaşabilme Olanakları Sunmaktadır.


  İşletme İlkeleri 4.Ünite Ders Notu
Yazar: Editör - 10.11.2017, Saat:01:20 - Forum: Yönetim Bilişim Sistemleri - Yorum Yok

İşletme İlkeleri

4.Ünite

İşletmelerde Sosyal Sorumluluk Nasıl Başlar

-     Yardımseverlik Prensibi
-     Vekillik Prensibi: Bugun Birçok İşletme Üst Yöneticisi Kendini, Kamuoyunun Çıkarlarına Göre Hareket Eden Bir Yeddiemin Ya Da Vekil Olarak Görür. Bu Görüşe Göre İşletme Yöneticileri Kamuoyunun Güvenini Kazanmışlardır, Bir Yere Sahiptir, Çünkü Böylesi Hayati Etkilere Sahip Olup, Sadece Sermayedarlarına Değil Kamuoyu İçin Toplum Kaynaklarını İyi Yönde Kullanmakla Sorumludurlar.
İşletme Sosyal Sorumluluğunun Modern Biçimleri
Gönüllülük Ve Vekillik Prensipleri, İşletme Sosyal Sorumluluğunun Temelini Oluşturmaktadır. İşletme Felsefesi, Gönüllülük Prensibinin Modern Biçimidir. Vekillik Prensibi, İşletme Yöneticilerinin İşletmeyi Ve Toplumu Birbirinin İçinde Ve Birbirine Bağlı Olduğunu Göz Önünde Bulundurmaları Anlamında Verilmiştir.
Ekonomik Öncelikler Konseyi (Cep), İşletmeleri Gözlemleyen Ve Büyük İşletmelerin Sosyal Davranışlarıyla İlgili Periyodik Raporlar Hazırlayan Bir Kurumdur. Bu Konsey 1987 Yılından İtibaren Sosyal Sorumluluk Gösteren İşletmelere “Pozitif Vurgu” Yapmaya Başlamıştır. Bunun İçin “Hayırsever Katkılar, Çalışanlarla İlgili Konular, Yardım Kurumlarına Katkı, Çevresel Vekillik” Ve Sosyal Sorumlulukla İlgili Uzun Dönemli Genel Çabaları Dikkate Alan “Yılın Gümüş Ödülü” Kategorilerinde İşletmelerin Sosyal Sorumluluk Davranışlarını Değerlendirmektedir.
“Güvenilir İşletme Yatırımları”, Önemli İşletme Liderleri, Akademisyenler, Sendika Ve Medya Temsilcileri Tarafından 1989’da Kurulmuştur.
İşletme Sosyal Sorumluluğunun Sınırları
Temel Sınırlar Yasalara Uygunluk, Maliyet, Etkinlik, Faaliyet Alanı Ve Karmaşıklıktır.
Yasalara Uygunluk
İşletmeler Tarafından Yapılan Sosyal Harcamalar Yasalara Uygun Bulunabilir Ve Eğer İşletmelerin Çıkarlarıyla Topluma Yardımı Eş Zamanlı Desteklerse, Sermayedarların Gelirlerinin Kullanımı Da Yasal Olarak Kabul Edilebilir. Herhangi Bir Sosyal Faaliyetin Yasalara Uygunluğu İle İlgili Karar Genellikle İşletme Üst Yönetimi Tarafından Alınır.
Maliyetler
Bir Sosyal Faaliyet İçin Yüklü Bir Bağış, Başka İşletme Ya Da Organizasyonlarla Paylaşılarak Maliyeti Düşürülebilir.
Etkinlik
Sosyal Sorumluluk Faaliyetlerinin Maliyetleri, İşletmenin Etkinliğini Sınırlayabilir Ve Pazardaki Rekabet Kabiliyetini Etkileyebilir. Örneğin Bir İşletme, Faaliyet Halindeki, Etkin Olmayan, Eski Fabrikasını, Çalışanların İşlerini Kaybetmesi Anlamına Geleceği İçin Kapatmaması Yönünde Yerel Kamuoyundan Baskı Görürken, Rakipler Eski Fabrikaları Kapatarak Ücretlerin Daha Düşük Olduğu Yabancı Ülkelere Faaliyetlerini Taşıdığında Hangi İşletme Daha Karlı Rekabetçi Ve Uzun Dönemli Faaliyet Gösterebilir?
 
Faaliyet Alanı Ve Karmaşıklık
Bazı Sosyal Sorunlar, Öylesine Derin, Karmaşık Ve Büyüktür Ki, Tüm İşletmelerin Birlikte Hareket Etmesine Gereksinme Vardır. Ozon Tabakasını Olumsuz Yönde Etkileyen Kimyasallar Üreten İşletmelerin Üretimlerini Yavaş Yavaş Azaltma Konusunda Çeşitli Ülkelerin Hükümetleri Ve İşletmelerin Birlikte Hareket Etmesi İçin Ne Gereklidir?
İş Ortamında Rekabet, Cinsiyet Ayrımı İle Etik Ve Dinsel Düşmanlıklar Gibi Diğer Sosyal Sorunlar Daha Fazla Devamlılık Göstermektedir. Bu Dört Sınırlılık Sıklıkla, İşletmelerin Sosyal Sorumlu Olması Gerektiğini Düşünenler İle İşletmelerin Yaptıklarının Yeterli Olduğunu Düşünenler Arasında Görüş Ayrılıklarına Neden Olmaktadır. Karşıt Görüştekiler İse, İşletmelerin Sınırlılıkları Nedeniyle Daha Fazla Sosyal Amaçlı Hareket Edemeyeceğini Savunmaktadırlar.
Yasal Gerekliliklere Karşı Gönüllü Sosyal Sorumluluk
İşletmelerin Yasaların Ve Kamu Politikalarının Bir Ürünü Olan Sosyal Kurallara İhtiyacı Vardır. Bu Kurallar Olmadığında İşletmeler, Hangi Sosyal Amacı İzlemeleri Gerektiğini Ya Da Hangisinin Önceliği Olduğuna Emin Olamazlar.
Yasalar Ve Düzenlemeler Aynı Zamanda “Rekabet Alanının” Oluşturulmasına Yardım Eder. Kamu Politikalarına Ve Yasalara Uyan İşletmeler Aynı Zamanda Kamuoyunun Beklediği Sosyal Sorumluluğu Minimum Düzeyde Karşılaşmış Olur. Yasalar Ve Düzenlemeler, Kamuoyunun İşletmelerden Beklediğinin Bir Anlamda Asgari Seviyesini Göstermektedir. Bu Yaklaşıma İşletme Etiğinde “ Öğrenilmiş Kişisel Çıkarlar “ Adı Verilmektedir.
Öğrenilmiş Kişisel Çıkarlar
Ekonomik Çıkarlarını Bırakmadan Sosyal Açıdan Duyarlı Olma Anlamına Gelen “Öğrenilmiş Çıkarlar” İşletmelere Yol Göstermektedir. Bu Görüşe Göre, İşletmeler Müşterileri İçin Gerçek Değer Yaratmaya, Çalışanlarının Gelişmesine Yardım Etmeye Ve Bir Birey Olarak Sorumlu Davranmayı Sürdürdüğü Sürece İşletme İçin Karlılık Bir Yansıtmaktadır.
Yasal Zorunluluklara Karşı Gönüllülükle Harekete Geçme
Karlılık Ve Sosyal Sorumluluk
Bazı Çalışmalar, İyi Sosyal Performansın Aynı Zamanda Daha Fazla Karlar Elde Edilmesine Neden Olduğunu Ve Bunun “Öğrenilmiş Çıkarlar”A Bir Örnek Olabileceğini Göstermiştir. Ancak Bazı Araştırmalarda İse Karlılıkla Sosyal Sorumluluk Arasında Birbirini İzleyen Bir İlişki Olduğu Tespit Edilmiştir. Eğer Bir İşletme Karlı Bir İşletme İse Faaliyetlerinde De Sosyal Sorumlulukla Hareket Etmek İçin Çaba Sarf Edebilir. Bir Başka Araştırmaya Göre Sosyal Sorumlu Olmak, Yatırımcıları İşletmeye Çeker.
Kısa Dönemli Karlılığa Karşı Uzun Dönemli Karlılık
Sosyal Faaliyetler Para Kazanma Amaçlı Tasarlanmadıkça, Bu Kısa Dönemde Ortaya Çıkan Maliyetler İşletmenin Karlılığını Sınırlayıcı Bir Potansiyele Sahiptir. Bu Nedenle İşletmeler, Sosyal Öncelikleri Kavrandığında, Kısa Dönemli Karlardan Vazgeçebilir. Ancak Kısa Dönemde Kaybedilen, Uzun Dönemde Geri Kazanılabilir.
 
 
 
Maksimum Karlılığa Karşı Optimum Karlılık
Sosyal Sorumlu Davranan İşletmeler Maksimum Karlılıktan Ziyade Optimum Karlılık İçin Amaçlarını Oluşturur. Bir Optimum Kar, İşletme Sahibi Ya Da Yöneticileri Tarafından Tatminkar Bulunan Bir Geri Dönüştür. Kar, Olması Gerekenden Daha Düşük Olabilir Ve İşletmenin Hayatını Sürdürebilmesi İçin Gereken Minimum Düzeyde Daha Yüksektir.
Etkilenenlerin Çıkarlarına Karşı Sermayedarların Çıkarları
İşletmelerin Sosyal Sorumluluk Alanları Ve Bununla İlgili Kurulması Gereken Programlar Aşağıda Özetlenmiştir.
-     Doğal Yaşamı Koruma Sorumluluğu
-     Tüketicilere Olan Sorumluluk
-     Çalışanların Refahına Yönelik Sorumluluk
-     Yerel, Ülke Ve Hükümet Kurumlarına Yönelik Sorumluluk
-     İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Bölgedeki Kamuoyu Ya Da Topluma Olan Sorumluluk
-     Medyaya Olan Sorumluluk
Sosyal Sorumlulukla İlgili Olmanın Prosedürleri
Stratejik Sosyal Konuların Tahmin Edilmesi
Sosyal Sorumluluğun Her Alanında Yöneticinin, Stratejik Sosyal Konuların Ortaya Çıkışını Ve Yaşam Eğrisini Tahmin Etmesi Gereklidir. Bu Konuyla İlgili Birimin Görevleri Arasında, İşletmeyi Etkileyebilecek Stratejik Konuların Tespit Edilmesi, İzlenmesi Ve Çözümü Vardır.
Sosyal Sorumluluk İçin Organize Etme
Bazı İşletmeler, İşletme Sorumluluk Birimleri Ya Da Bir Kamuoyu İşleri Fonksiyonu Gibi Yeni Bir Pozisyon Oluşturarak, Sosyal Sorumluluklarını Belirlemektedirler. Bu Birimler Zamanının Tümünü İşletmenin Karşılaşacağı Tüm Sosyal Konular Üzerinde Çalışarak Harcayan Tercübeli Çalışanlara Sahiptir.
Sosyal Sorumluluk Stratejisi
Birinci Yaklaşım, Her İşletme Finansal, Teknolojik Ve Pazar Kriterlerine Göre Belirlenen İşletme Stratejisinin Sosyal Değerini Geliştirmelidir. Her Bir Strateji İçin Şu Sorular Sorulmalıdır: Oluşturulan Strateji Hangi Sosyal Amaçlara Katkı Sağlayacaktır?
İkinci Yaklaşım, Tüm İşletme Paydaşlarına Yönelik Belirli Stratejiler Geliştirmektir. Böylesi Stratejiler Basit Karlılık Amaçlarından Çok Çeşitli Paydaşların Amaçlarını Hedeflemelidir.
Değişen Çevre Ve İşletme Etiği
 
 
 
 
İşletme Etiği Kavramı
İşletme Etiği Kavramı, Karmaşık Ahlakla İlgili Sorunların İncelenmesinde Ve Çözümünde Etik İlkelerin Uygulanmasının Bir Disiplin Ve Sanatıdır. İşletme Etiği İşletme Faaliyetlerinde “Doğru Ve Yanlış” İle “İyi Ve Kötü”Yü Sorar.
En İyi İşletme Etiği Tanımı Olmamasına Rağmen, İşletme Etiğinin Gereklerinin Sonuçları Ve Kararlarındaki Fikir Birliği, Ekonomik Çıkarlara Karşı Sosyal Ve Refah Talepleri Arasındaki Denge İçin Yapılan Tercihlerle İlgili İnanç Ve Prensipler Üzerinde Kuruludur.  İşletme Etiği, Sonuçlar Ve Kararlardaki Fikir Birliği İle Ekonomik Çıkarlara Karşı Sosyal Ve Refah Talepleri Arasındaki Denge İçin Yapılan Tercihlerle İlgili İnanç Ve İlkelerin Bütünüdür.
Laura Nash (1990) Tanımı Olmamasına Rağmen, İşletme Etiğini, “Kişisel Ahlaki Normların Ticari Yatırımların Amaç Ve Faaliyetlerine Nasıl Uygulanacağını Araştıran Bir Disiplin” Olarak Tanımlanmıştır.
Nash, Yönetsel Karar Almada İşletme Etiğinin Üç Temel Alanla İlgili Olduğunu Belirtmiştir: 1) Yasaların Ne Olması Ve Bunlara Uyum Uyulmayacağı Seçimi 2) Diğer Ülkelerdeki Faaliyetlerinde Ekonomik Ve Sosyal Konularla İlgili Seçim Yapma Ve 3) Bir Kişinin Kişsel Çıkarlarının Öncelikleri İle İşletmenin Çıkarları Arasında Seçim Yapmak.
İşletme Etiği Düzeyleri
İşletme Etiği Kişisel Ya Da Özel Bir Sorun Kadar Basit Değildir. Carroll İşletme Etiği Sorunlarının Beş Düzeydeki Kaynağını İşaret Etmiştir: Bunlar Kişisel, Organizasyonel, Kurumsal, Toplumsal Ve Uluslararası Düzeylerdir.
Kişisel Düzeydeki Etiğe İlişkin Sorunlar, Harcamaları Şişirme, Hasta Olunmadığı Halde Hastalık Mazeretiyle İzin Alma, Rüşvet Kabul Etme, Yönetimin Kararlarına Göre Değil, Duygulara Göre Hareket Etme, Cinsiyet Ayrımı Yapma, Belli Kişilerin Çıkarı İçin Yasaları İhlal Etme Gibi Konularla İlgilidir.
Organizasyonel Düzeyde Etik İle Gilili Konular, İşletme İle İlgili Bilgileri Elde Etmeye Çalışma, Gözetleme Ya Da Yanlış Giden Şeyleri Araştırma Ya Da İşletme Departmanlarının Kararlarını Elde Etmek İçin Yasal Olmayan Ya Da Etiğe Uygun Olmayan Faaliyetleri Gerçekleştirilmesi İçin Bir Çalışana Talepte Bulunulması Gibi Konular Söz Konusudur.
Kurumsal Seviyede, Muhasebeci, Avukat, Doktor Ya Da Yönetici Gibi Mesleki Uzmanlığa Sahip Olan Kişiler İşletme Yönetiminde, Meslek Kuruluşlarının Üyelik Kuralları Ya Da Etik Kurallarına Rehber Olarak Alabilir. Toplumsal Düzeyde Yasalar, Normlar, Gelenek Ve Görenekler Davranışların Yasal Ve Daha Kabul Edilebilir Şekilde Yönetime Odaklanır. Uluslararası Düzeyde Etki Sorunlar, Kültürel, Politik Ve Dini Değerlerin Bir Karışımı Olması Ve Alınan Kararları Etkilemesi Nedeniyle Çözümü Daha Zordur. Alışkanlıklara, Yasalara Ve Geleneklere Belli Kararlarda Göz Önüne Alınmasında Hangilerinin Kabul Edilebilir, Hangilerinin Kabul Edilemez Olduğunu Anlamada Başvurulmalıdır.
 
 
 
 
 
İşletme Etiği İle İlgili Yanlışlar
Burada Ortaya Konan Dört Yanlış İnanış, Bu Çalışmada Reddedilen Varsayımlardır.
Birinci Yanlış: Etik Kişisel Bir Olaydır. Kamusal Yada Tartışmalara Konu Olacak Bir Mesele Değildir. Bu Yanlış Anlayışın Çok Sayıda Savunucu Vardır. Örneğin, İyi Bilinen Bir İktisatçı Olan Milton Friedman (1970)
İkinci Yanlış; İşletme Ve Etik İç İçe Değildir. Bu Yaygın Görüşün Savunucusu Olan Debeorge’a Göre, İşletmeler Serbest Pazarlarda Faaliyet Göstermeleri Nedeniyle, İşletme Faaliyetlerinin Temelde Etiğe Uygun Olmaması Doğaldır.
Üçücü Yanlış; İşletmelerde Etik Göreceli Bir Kavramdır. Bu Yanlış Görüşe Göre Faaliyetlerin Ve İnanışların Tek Bir Doğru Ya Da Yanlış Yolu Yoktur. Doğru Ve Yanlış Bakan Göze Göre Değişir.
Dördüncü Yanlış; Başarılı İşletme, Etik İşletme Anlamına Gelir. Buradaki Neden, İyi İşletme İmajını Sürdüren, Müşterilerle Ve Çalışanlarla İlgili Eşitliği Ve Doğru Faaliyetler Gerçekleştiren, Yasal Yollardan Kar Elde Eden İşletmeler Ve Üst Yönetimlerin Aynı Zamanda Etik Olduğu Gerçeğine Dayanır.
 
 
 
Etik Sonuçlar Neden İşetmelerde Kullanılır
Etik Sonuçların İşletmelerde Gerekli Olmasının Temel Üç Nedeni Vardır:
1-   Çoğu Zaman Yasalar, Sorunları Tüm Yönleriyle Çözmede Ya Da “Gri Alanlar”La İlgili Sorunların Çözümünde Yetersiz Kalmaktadır. Yasaların Yetersiz Kaldığı Durumlarda Hangi Kural Ya Da Rehber Bu Olumsuz Koşullardan Bireyleri Koruyabilir?
2-   Srbest Pazarlarda Ve Piyasa Mekanizmalarıyla İlgili Düzenlemeler, İşletme Sahipleri Ve Yöneticileri, Etik Nedenlerle Dayanan Karmaşık Krizlere Nasıl Cevap Verecekleriyle İlgili Etkin Bir Şekilde Bilgilendirememektedir.
3-   Etik Sonuçlar Gereklidir, Çünkü Karmaşık Ahlakla İlgili Sorunlar “ Sezgi “ Yoluyla Öğrenilen Ya Da Öğrenilmiş Anlayışları Ve İnsanların, Grupların Ve Topluluklarda Geçerli Kurallarla, Doğrulukla Ve Hakkaniyetle İlgili Konuları İçerir.
İşletmelerdeki Etik Sonuçların Doğası
1-   Etik Kararların Sonuçları Geniş Bir Çevreyi Etkiler, Yönetsel Kararlar, Faaliyetler Ve Sonuçlar, Hem İç Çevresini Hemde Dış Çevresini Etkiler.
2-   Etik Kararlar, Birden Fazla Alternatife Sahiptir. “Bir Yönetici Rüşvet Vermeli Midir; Ya Da Fabirakalar Havayı Kirletmek Zorundamıdır Gibi Kounlarda Kararlar Alınırken Sadece Basit Bir Evet Yada Hayır Tercihi, Mevcut Alternatifleri Ya Da Göz Önüne Alınması Gerken Unsurları İfade Etmede Yeterli Değildir.
3-   Etik Kararların Karmaşık Sonuçları Vardır. İkinci Madde De Alternatiflerle İlgili Tespitlerde Olduğu Gibi, Sonuçlar Belirsizdir.
4-   Etik Kararlar, Kesin Olmayan Sonuçlara Sahiptir. Tahmin Edilmeyen Ve Bilinmeyen Sonuçlar, Etik Tercihleri İzler
5-   Etik Kararlar, Kişisel Görüşeri İçerir. Bazı Kararlar, Karar Alıcıların Hayatını Ve Kariyerini Etkileyebilir.
George Steiner Ve John Steiner, Etik Sorunların Neden Karmaşık Ve Zor Olduğunu Ve Etik Prensipleri Gerektirdiğini On Nedene Bağlamaktadır.
1-   Yöneticiler Etik Kararlar Alırken Gerçeklerle Değerler Arasında Bir Ayrım Yapmak Zorundadır
2-   İyi Ve Kötü Aynı Zamanda Vardır, Birbirine Bağlıdır
3-   Sonuçlarla Ve Etkilerle İlgili Bilgi Sınırlıdır.
4-   Birden Fazla Seçenek Arasından Tercih Yapmada, Taleplerin Belirlenmesinde Karmaşık Etik Araçlar Kullanılır
5-   Zaman İçinde Etik Standartlar Değişim Gösterir
6-   Yöneticiler Rekabetle Etik Değerler Arasında Çoğu Zaman Tercih Yapmak Zorunda Kalmaktadır.
7-   Kişisel Nedenler, Eksiktir. İyi Niyetli Yöneticiler, Kişisel Etik Değerlendirmelerinde Hata Yapabilirler.
8-   Etik Standartlar Ve Prensipler Daima, Sorunların Çözümü İçin Yeterli Değildir.
9-   Yirmi Birinci Yüzyılda Yöneticiler, Dürüstlük, Yardımseverlik Ve Alçak Gönüllülük Gibi Geleneksel Değerlere Uzanan Yeni Etik Sorunlarla Yüz Yüze Gelecektir.
10-Bugün İşletmelerin Yöneticileri Günümüzde Etik Sorunların Karmaşıklığıyla İlgili Olmak Zorundadır.
İşletme Etiğinin Öğretilebilirliği
Jones’e Göre Etik Derslerinin Ve Eğitiminin Olumlu Sonuçları Aşağıdaki Gibi Özetlenebilir:
-     Çalışanlara, Etik Karar Alma Sürecine Etkin Katılımına Yardımcı Olacak Mantığı, Fikirleri Ve Kelimeleri Sağlar
-     İnsanlara, Etik Önceliklerin Seçimi Ve Özetlenmesi Yoluyla Çevrelerine Karşı Duyarlı Olmasına Yardım Eder
-     Etik Standartları İhlal Edenlere Ve Ekonomik Tutuculuğa Kendini Adayanlarla Mücadele Etmede Akılcı Silahlar Sağlar
-     İşletmenin, Kamuoyunun Etik Testinden Geçmeyen Faaliyetleri İçin Çalışanların Bir Alarm Sistemi Gibi Hareket Etmesine Olanak Yaratır.
-     Etik Sorunlara Ve Etik Çözümleri Bulmak İçin İş Birliği, Hassasiyet Ve Bilinç Yaratır.
-     Etik Farkındalığı Ve Etik Cesareti Kuvvetlendirmeye Destek Olur
-     Tek Etik Sorunlarda Ve Bir Grubun Vicdanı Değerlerini Geliştirmede İnsanların Yeteneklerini Artırır.
-     Etik Standartları Ve Sosyal Dinleyiciler Yaratmak İçin Araçlar Ve Etik Bir Anlayışı Sağlayarak, İşletmenin Etik İklimini Geliştirir.
Bazı Araştırmacılara Göre İse Etik Eğitim, İş Ortamındaki İlişkilerin Ve İşletmenin Etik Çevresine Değer Katabilir. Bunu Yolu Aşağıdaki Gibi Özetlenebilir.
-     Bir Çalışanlara Değerleri Arasında Eşlemeyi Sağlar
-     Bir Çalışanın Değerlerinin, Akranları Ve Diğer Çalışanlar Ya Da Üst Yöneticileri Tarafından Değerlendirilmesinin Engellenmesini Sağlar
 
 
 
 
 
Bir Çalışanın Üst Yöneticisinden Gelen Etiğe Uygun Olmayan Bir Emri Ele Alır.
-     Etik Köşe Başlarının Engellemeyi Teşvik Eden Bir Performans Sistemiyle Başa Çıkar,
Bu Konuda Son Olarak Değinilmesi Gereken Bir Başka Çalışma, Lawrence Kohlberg’in (1973) Yaptığı Ve Etik Gelişimin Altı Aşamasını Oraya Konduğu Araştırmadır.
Etik Gelişimin Aşamaları
Kohlberg;
1.   Düzey: Ön Geleneksel Düzey (Birey Yönelimli)
Aşama 1. Cezadan Kaçınma: Yasaların Dışına Çıkmamak Yoluyla Cezadan Kaçınma. Birey, Diğerlerinin İhtiyaçları Hakkında Çok Az Farkındalığa Sahiptir
Aşama 2. Ödül Arama: Kendisi İçin Ödül Alma Çabaları Gösterme.
2.   Düzey: Geleneksel Düzey (Başkaları Yönelimli)
Aşama 3. İyi Birey: İyi Birey Olmak İçin “Doğru” Hareket Eder Ve Ailesi Ve Arkadaşları Tarafından Kabul Edilir.
Aşama 4. Yasa Ve Emir: Yasalara, Emirlere Ve Sosyal Kurumların Normlarına Uymak İçin “ Doğru “ Hareket Eder.
3.   Düzey: Geleneksel Sonrası, Özerk Ya Da Prensip Düzeyi (Evrensel, İnsanlık Yönelimli)
Aşama 5. Sosyal Sözleşme: Gelişim Ve Anlama İle Fikir Birliğine Ulaşmak İçin “Doğru” Hareket Eder.
Aşama 6. Evrensel Etik Prensipler: Doğruluk Ve Dürüstlüğün Özet Ve Evrensel İlkelerine Göre “ Doğru “ Hareket Eder.


  İşletme İlkeleri 3.Ünite Ders Notu
Yazar: Editör - 10.11.2017, Saat:01:19 - Forum: Yönetim Bilişim Sistemleri - Yorum Yok

İşletme İlkeleri

3.Ünite

İşletmelerin Sınıflandırılması
İşletmelerin Sınıflandırılmasında Yaygın Görüşlerin Şu Ölçütler Üzerinde Yoğunlaştığını Görmekteyiz:
-     Faaliyet Alanlarına Göre İşletmeler
-     Ekonomik Fonksiyonlarına Göre İşletmeler
-     Üretim Araçlarının Mülkiyetine Göre İşletmeler
-     Büyükliğüne Göre İşletmeler
-     Üretimde Kullanılan Teknolojiye Göre İşletmeler
-     Tüketicilerin Türüne Göre İşletmeler
-     Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler
-     Ulusal Kökenlerine Göre İşletmeler
Faaliyet Alanlarına Göre İşletmeler
Faaliyet Alanlarına Göre İşletmeler: Endüstri İşletmeleri, Ticaret İşletmeleri Ve Hizmet İşletmeleri Olarak Sınıflandırılırlar.
Endüstri İşletmeleri
Üretim Sürecinde Kullanılan Ham Madde, Malzeme Gibi Girdileri İşleyip Fiziksel Ve Kimyasal Yönden Değişime Uğratarak Yeni Bir Ürüne Dönüştüren İşletmelerdir.
Ticaret İşletmeleri
Üretici İşletmeler İle Tüketiciler Arasında Yer Alan Ve Üretici İşletmelerin Ürettikleri Malların Toptancılığını, Yarı Toptancılığını Ve Perakendeciliğini Yapan İşletmelerdir.
Ticari İşletmelerin Özellikleri Şunlardır.
-     Gelir Sağlama Amacıyla Kurulurlar
-     Sürekli Bir Biçimde Faaliyette Bulunurlar
-     Diğer İşletmelerden Bağımsız Şekilde İşletilirler
-     Esnaf İşletmelerinden Daha Büyük Ölçeklidirler
Hizmet İşletmeleri
Hizmet, Bir Kişi Veya Kuruluşun Bir Başka Kişi Veya Kuruluşa Sunduğu Soyut Bir Faaliyet Veya Faydadır. Hizmetin En Önemli Özelliği Soyut Olması, Taşınmasının Ve Depolanmasının Mümkün Olmamasıdır.
Ekonomik Fonksiyonlarına Göre İşletmeler
Bu Ölçüte Göre İşletmeler; Mal Üreten İşletmeler, Hizmet Üreten İşletmeler Ve Pazarlama İşletmeleri Olmak Üzere Üç Kısma Ayrılır. Ekonomik Fonksiyonlarına Göre İşletmeler; Mal Üreten İşletmeler, Hizmet Üreten İşletmeler Ve Pazarlama İşletmeleridir.
 
 
Mal Üreten İşletmeler
Genellikle Maddi Ürün Üreten Tarım, İnşaat, Maden, Balıkçılık Ve Sanayi Sektörlerinde Faaliyet Gösteren İşletmelerdir.
Hizmet Üreten İşletmeler
Yukarıda Da İfade Edildiği Gibi, Hizmet Adı Verilen Ve Elle Tutulup Gözle Görülebilmesi Her Zaman Mümkün Olmayan Faydaları Üreten Lokantalar, Oteller, Avukatlık Büroları, Poliklinikler, Bilişim Ve Bilgisayar İşletmeleri, Taşıma Ve Depolama Şirketleri, Bankalar Ve Benzeri İşletmeler Bu Grupta Yer Alır. Hizmetleri Mallardan Ayıran Özellikler Şu Şekilde Özetlenebilir:
-     Hizmetler Soyut Çıktılardır
-     Hizmetlerin Üretimi Ve Tüketimi Çoğu Zaman Aynı Anda Olur
-     Hizmetlerin İadesi Yoktur
-     Hizmetler Dayanıksızdırlar, Taşınamazlar Ve Depo Edilemezler
-     Hizmetler Hizmeti Verenden Ayrılamaz, Mallar Gibi Mülkiyet Konusu Olamazlar
Pazarlama İşletmeleri
Pazarlama İşletmeleri De Birer Hizmet İşletmesi Olmakla Beraber İktisadi Hayattaki Önemleri Nedeniyle Ayrı Bir Sınıfta Toplanmaktadırlar. Bunlar Çoğunlukla Üretilen Malları Satın Alan, Depolayan Ve Satan, Bazen De Hizmetleri Tüketicilere Aktaran Acente, Toptancı, Perakendeci, Komisyoncu İşletmelerdir.
Pazarlama İşletmeleri Üretilen Malları Satın Alan, Depolayan Ve Satan Ya Da Hizmetleri Tüketicilere Aktaran İşletmelerdir.
Üretim Araçlarının Mülkiyetine Göre İşletmeler
Bu Sınıfa Giren İşletmeler; Özel Kesim İşletmeleri, Kamu Kesimi İşletmeleri, Yabancı Sermayeli İşletmeler Ve Karma İşletmeler Olmak Üzere Dörde Ayrılır.
Özel İşletmeler
Sermayesinin Tamamı Veya  Büyük Bir Bölümü Özel (Gerçek Veya Tüzel) Kişilere Ait Olan İşletmelerdir. Başka Bir Deyişle Üretim Araçlarının Mülkiyeti Özel Şahısların Elinde Bulunan İşletmelerdir.
Gerçek Kişi, Sağ Ve Tam Doğmak Kaydıyla Kişinin Anne Karnına Düşmesinden Ölümüne Kadar Olan Süreçte Hukuken Bireyler İçin Kullanılan Kavramdır.
Tüzel Kişi, Gerçekte Kişilik Sahibi Olmayan Ancak Varsayım Olarak Kişilik Sahibi Olduğu Kabul Edilen Belli Bir Amacı Gerçekleştirmek Üzere Bağımsız Bir Varlık Halinde Örgütlenmiş, Hak Ve Fiil Ehliyetine Sahip Kişi Ve Mal Topluluklarıdır.
Kamu İşletmeleri
Sermayesinin Tamamı Veya Büyük Bir Bölümü Devlet Ya Da Kamu Tüzel Kişileri Tarafından Temin Edilerek Kurulan Ve Dolayısıyla Mülkiyeti Devlete Veya Devlet Kuruluşlarına Ait Olan İşletmelerdir.
Yabancı Sermayeli İşletmeler
Üretim Araçlarının Mülkiyeti Başka Bir Ülkenin Gerçek Veya Tüzel Kişisine/Kişilerinine Ait Olan İşletmelerdir.
 
Karma İşletmeler
Sermayesinin Bir Kısmı Özel Kişi Veya Kuruluşlar, Bir Kısmı Devlet Veya Kamu Tüzel Kişileri Tarafından Konularak Ortaklaşa Kurulan İşletmelerdir.
Büyüklüğüne Göre İşletmeler
-     Kuruluş Yerinin Büyüklüğü
-     Binaların Ve Sosyal Tesislerin Sayısı
-     Sahip Olunan Sermaye
-     Çalışan Personel Sayısı
-     Belirli Bir Dönemdeki Üretim Ve Satış Hacmi
-     Makine Ve Tezgahların Sayısı
-     Belirli Bir Dönemdeki Üretim Ve Satış Hacmi
-     Makine Ve Tezgahların Sayısı
-     Belirli Bir Dönemde Harcanan Enerji Miktarı
-     Belirli Bir Dönemde Ödenen Ücretler Toplamı
-     Faaliyet Karı Vb.
Bu Ölçütlerden En Yaygın Biçimde Kullanılanları Şöyle Sıralayabiliriz. Büyüklüklerine Göre İşletmeler;
-     Mikro Ölçekli İşletmeler
-     Küçük Ölçekli İşletmeler
-     Orta Ölçekli İşletmeler
-     Büyük Ölçekli İşletmeler
-     Dev İşletmeler
Mikro Ölçekli (Cüce) İşletmeler
On Kişiden Az Yıllık Çalışan İstihdam Eden Ve Yıllık Net Satış Hasılatı Ya Da Mali Bilançosu Bir Milyon Türk Lirasını Aşmayan Çok Küçük Ölçekli İşletmelerdir.
Küçük Ölçekli İşletmeler
Elli Kişiden Az Yıllık Çalışan İstihdam Eden Ve Yıllık Net Satış Hasılatı Ya Da Bilançosu Beş Milyon Türk Lirasını Aşmayan İşletmelerdir.
Orta Ölçekli İşletmeler
İki Yüz Elli Kişiden Az Yıllık Çalışan İstihdam Eden Ve Yıllık Net Satış Hasılatı Ya Da Mali Bilançosu Yirmi Beş Milyon Türk Lirasını Aşmayan İşletmelerdir.
Mikro Ölçekli, Küçük Ölçekli Ve Orta Ölçekli İşletme Sınıflarına Giren İşletmelere Kobi (Küçük Ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) Adı Verilmektedir.
Büyük Ölçekli İşletmeler
İki Yüz Elli Kişiden Fazla Yıllık Çalışan İstihdam Eden Ve Yıllık Net Satış Hasılatı Ya Da Mali Bilançosu Kırk Milyon Türk Lirasını Aşan İşletmelerdir.
 
 
Dev (Çok Büyük) Ölçekli İşletmeler
Çalıştırdıkları Kişi Sayısı 2000 Ve Daha Fazla Olan, Diğer İşletmelere Kıyasla Çok Büyük Bir Üretim Gücüne, Yüksek Rekabet Üstünlüğüne, Çok Geniş Pazar Paylarına Büyük Tutarlarda Sermaye Miktarına Ve Yüksek Teknolojilere Sahip Olan İşletmelerdir.
Üretimde Kullanılan Teknolojiye Göre İşletmeler
Bu Sınıflandırma Yaklaşımında İşletmeler Kullandıkları Üretim Faktörlerinin Ağırlığına Göre Ayrıma Tabi Tutulmaktadırlar. Buna Göre, Üretimde Yoğun Olarak Emek Faktörünü Kullanan İşletmeler Emek Yoğun İşletmeler Olarak Nitelendirilirken, Ağırlıklı Olarak Gelişmiş Üretim Teknolojilerini Kullanan İşletmeler Sermaye Yoğun İşletmeler Olarak Sınıflandırmaktadır.
Üretim Faktörleri, Bir Ürünün Ortaya Çıkabilmesi İçin Gerekli Olan Unsurlardır: Doğal Kaynaklar, Sermaye, Emek, Girişimci
Emek Yoğun İşletmeler
Emek Yoğun İşletmelerde, İşgücü Üretim Faktörleri İçerisinde Önemli Bir Paya Sahiptir. Genellikle Mekanizasyona Dayalı Üretim Teknikleri Kullanırlar. Emek Yoğun İşletmeler Üretimde İnsan Faktörünün Yoğun Olarak Kullanıldığı İşletmelerdir.
Sermaye Yoğun İşletmeler
Teknolojinin Yoğun Olarak Kullanıldığı Ve Büyük Bir Sermayeye Sahip Olan İşletmelerdir. Sermaye Yoğun İşletmeler, Üretim Süreçlerinde Yoğun Biçimde, Gelişmiş Üretim Teknolojileri Kullanan İşletmelerdir. Örnek Olarak Bilgisayar Üreten İşletmeler
Tüketicilerin Türüne Göre İşletmeler
Tüketiciler, İşletmelerin Ürettikleri Mal Ve Hizmetleri Kullanım Amaçlarına Göre “En Son Tüketiciler” Ve “ Ara Tüketiciler” Olmak Üzere İki Grupta Toplanır
-     En Son Tüketiciler, Mal Ve Hizmetleri Kişisel Veya Ailesel İhtiyaçları İçin Satın Alan, Kullanan Ve Bunları Bir Şekilde Tüketen Kişilerdir.
-     Ara Tüketiciler İse, En Son Tüketicilerin İhtiyaçların Giderecek Mal Ve Hizmetlerin Üretiminde Kullanmak Amacıyla Mal Ve Hizmet Satın Alan Kişi Ve Kuruluşlardır.
Ara Tüketicilere Mal Ve Hizmet Üreten İşletmeler
Başka Tüketicilerin İhtiyaçlarını Giderici Mal Ve Hizmetlerin Üretiminde Kullanılmak Amacıyla Diğer İşletmeler Tarafından Talep Edilen Mal Ve Hizmetleri Üreten İşletmelerdir.
En Son Tüketicilere Mal Ve Hizmet Üreten İşletmeler
Bu Grupta, Bireyler Ve Hane Halkı Tarafından Kişisel İhtiyaçlarını Karşılamak Üzere Talep Edilen Mal Ve Hizmetleri Üreten İşletmeler Yer Almaktadır.
 
 
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler
Ülkemizde İşletmelerin Hukuki Yapısını Düzenleyen Temel Kanun Türk Ticaret Kanunu’dur Bunun Yanı Sıra Borçlar Kanunu, Kooperatifler Kanunu Ve Vergi Kanunları Da Ülkemizde İşletmelerin Hukuksal Yapılarını Belirleyen Düzenlemeler Arasındadır. Ülkemizde, İşletmelerin Hukuki Yapıları Özel İşletmeler, Kamu İşletmeleri Ve Yabancı Sermayeli İşletmeler Olmak Üzere Üç Ana Grup Altında Ele Alınmaktadır.
Özel İşletmeler
Özel İşletmelerin Hukuksal Biçimleri Türk Ticaret Kanunu (Ttk)’Nda Belirlenmiştir. Buna Göre Bir İşletmenin Ticari İşletme Olarak Kabul Edilebilmesi İçin, Kazanç Sağlamayı Amaç Edinmesi, Varlığını Sürekli Bir Biçimde Sürdürme Niyetinde Olması, Kanunda Belirtilen Esnaf Faaliyeti Sınırlarını Aşması, Belirli Bir İktisadi Büyüklüğe Ve Öneme Sahip Olması Gerekmektedir. Kanuna Göre Özel İşletmeler Hukuki Açıdan Dört Farklı Biçimde Karşımıza Çıkarlar
Tek Kişi İşletmeleri – Şirketler – Kooperatifler Ve Dernek – Vakıf İşletmeleri
Tek Kişi İşletmeleri
Genellikle Az Sermaye Gerektiren Küçük Ölçekli İşletmelerin Kuruluşunda Tercih Edilen Bir Hukuki Biçimidir. Tek Kişi İşletmeleri Genellikle Az Sermaye Gerektiren, Küçük Ölçekli, Tüzel Kişiliği Bulunmayan İşletmelerdir.
Şirket (Ortaklık) Şeklinde İşletmeler
Bir Veya Daha Fazla Gerçek Ve/Veya Tüzel Kişinin Ortak Bir Ticari Amacı Gerçekleştirmek İçin Emek Ve Sermayelerini Bir Sözleşme İle Bir Araya Getirmeleriyle Kurulan İşletmelere Şirket (Ortaklık) Adı Verilir.
Adi Şirketler
Adi Şirket Şeklindeki İşletmelere İlişkin Esaslar Borçlar Kanunu’yla Düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu Adi Şirketleri, “ İki Veya Daha Çok Kişinin Ortak Bir Amaca Ulaşmak İçin Emek Ve Mallarını Bir Anlaşmayla Birleştirerek Oluşturdukları Topluluk” Olarak Tanımlamaktadır.
Ticaret Şirketleri
Kuruluşları Ve Çalışmaları Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Göre Düzenlenen Ve Bir Veya Daha Fazla Kişinin Bir Araya Gelerek Belirli Bir Konu Üzerinde İş Yapmak İçin Oluşturdukları Ortaklıklar Sonucu Kurulan Şirketlerdir. Adi Şirketlerden Farklı Olarak, Ticaret Şirketleri Tüzel Kişiliğe Sahiptirler. Kendi İçinde Sahıs Şirketleri Ve Sermaye Şirketleri Olmak Üzere İki Ana Gruba Ayrılmaktadır.
Şahıs Şirketleri
Belirli Sayıdaki Kişinin Ortak Ekonomik Çıkarları Doğrultusunda Kurduğu, Sermayeleri Ve Yönetimleri Açısından Kişilere Bağlı Olarak Örgütlenen Ve Sorumlulukları Ortakların Kişisel Varlıklarını Kapsayan İşletmelerdir.
Kollektif Şirket
Türk Ticaret Kanunu’nda Kollektif Şirket “ Ticari Bir İşletmeyi, Bir Ticaret Unvanı Altında İşletme Amacıyla Gerçek Kişiler Arasında Kurulan Ve Ortaklarından Hiçbirisinin Sorumluluğu, Şirket Alacaklarınına Karşı Sınırlandırılmamış Olan Şirket” Şeklinde Tanımlanmıştır.
Komandit Şirket
Türk Ticaret Kanunu’na Göre, “ Ticari Bir İşletmeyi Bir Ticaret Unvanı Altında İşletmek Amacıyla Kurulan, Şirket Alacaklarına Karşı Ortaklardan Bir Veya Birkaçının Sorumluluğu Sınırlandırılmamış, Diğer Ortakların Sorumluluğu Koydukları Sermaye İle Sınırlandırılmış Olan Şirket Komandit Şirkettir.
Komandite, Şirketin Üçüncü Kişilere Olan Borç Ve Yükümlülükleri Karşısında Sınırsız Sorumluluğu Olan Komandit Şirket Ortağıdır.
Komanditer, Şirketin Üçüncü Kişilere Olan Borç Ve Yükümlülükleri Karşısında Sorumluluğu Taahhüt Ettiği Sermaye Miktarıyla Sınırlı Olan Komandit Şirket Ortağıdır.
Sermaye Şirketleri
Bir Araya Gelen Ortaklar Ve Bunların Getirdikleri Katılma Paylarından Meydana Gelen, Ortaklığı Kuran Kişilerden Ziyade Ortaklık Sonucu Oluşan Tüzel Kişiliğin Ön Planda Olduğu Şirketlerdir. Ortakların Şirketin Borçları Ve Yükümlülüklerine İlişkin Sorumlulukları Şirkete Getirmeyi Taahhüt Etitkleri Sermaye Payı İle Sınırlı Olan Bu İşletmeler Anonim Şirket, Limited Şirket Ve Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket Olmak Üzere Üçe Ayrılmaktadır.
Anonim Şirket
Anonim Şirket, Ticari Bir Unvana Sahip, Ana Sermayesi Belirli Ve Paylara Bölünmüş Olan Ve İşletme Borçalarından Dolayı Ortakların Yalnızca Koydukları Sermaye Tutarı Kadar Sorumlu Oldukları Bir Ortaklık Türüdür.
Anonim Şirket Sermayesi, Hisse Senedi Adı Verilen Menkul Kıymetler Şeklinde Paylara Bölünmüştür. Ortak Sayısı 500’ü Geçmeyen Veya Hisse Senetleri Halka Arz Edilmemiş Olanlarına Aile Anonim Şirketi Hisse Senetleri Halka Arz Edilmiş Olan Veya Ortak Sayısı 500’ü Geçmiş Olanlarına Halk Açık Anonim Şirket Adı Verilmektedir.
Limited Şirket
Türk Ticaret Kanunu’na Göre; “ Bir Veya Daha Fazla Gerçek Veya Tüzel Kişi Tarafından, Bir Ticaret Unvanı Altında Kurulan, Ortakların Sorumluluğu Koymayı Taahhüt Ettikleri Sermaye İle Sınırlı Ve Esas Sermayesi Muayyen Olan Şirketlere Limited Şirket Denir” Limited Şirket, Ortak Sayısı Az Bir Anonim Şirkete Benzer. Limited Şirketlerin Anonim Şirketlerden Temel Farkı, Ortaklar Tarafından Konulan Sermaye İçin Hisse Senedi Çıkartılmamasıdır.
Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket
Adi Komandit Şirket İle Benzer Özelliklere Sahip Fakat Sermayesi Anonim Şirket Gibi Paylara Bölünmüş Olan Şirketlerdir. Şirket Ortaklarının Bir Kısmı Kolektif Şirketlerde Olduğu Gibi Şirket Alacaklılarına Karşı Sınırsız Sorumlu Diğer Kısmı İse Anonim Şirketlerde Olduğu Gibi Koyduğu Sermaye Payı İle Sınırlı Biçimde Sorumludur.
 
 
 
 
Kooperatifler
Kooperatifler, Belirli Bir Ekonomik Faaliyete Bulunmak Üzere Kurulan, İşletilen, Ortak Olunabilen Ve Karı Ortak Üyelerce Paylaşılan Gönüllü Kuruluşlardır. Kooperatifler Faaliyet Alanları Bakımından; Üretim Kooperatifleri, Tüketim Kooperatifleri Ve Kredi Kooperatifleri Olmak Üzere Üç Ana Gruba Ayrılırlar.
-     Açık Ortaklık İlkesi
-     Demokratik Yönetim İlkesi
-     Sermayeye Sınırlı Faiz Verilmesi İlkesi
-     Ristrun Verilmesi İlkesi
-     Kooperatifler Arası İşbirliği İlkesi
-     Kooperatifçilik Eğitimin Geliştirilmesi İlkesi
Dernek Ve Vakıf İşletmeleri
Dernek Ve Vakıflar, Kazanç Paylaşımı Ve Kar Amacı Taşımayan,Bundan Dolayı İşletme Kurup İşletmeleri Mümkün Olmayan Kişi Ve Mal Topluluklarıdır. Dernekler Kanunu’nda Derneğin Tanımı; “ Kazanç Paylaşma Dışında, Kanunlarla Yasaklanmamış Belirli Ve Ortak Bir Amacı Gerçekleştirmek Üzere, En Az Yedi Gerçek Veya Tüzel Kişinin, Bilgi Ve Çalışmalarını Sürekli Olarak Birleştirmek Suretiyle Oluşturuldukları Tüzel Kişiliğe Sahip Kişi Toplulukları” Olarak Yapılmıştır.
Vakıflar Genel Olarak Kişilerin, Belirli Bir Hizmetin Yerine Getirilmesi Ya Da Başkalarının Yaralanması İçin Malını Ya Da Parasını Bağışlayarak Oluşturulduğu Kuruluşlardır. Türk Medeni Kanunu’nda Vakfın Tanımı; “ Gerçek Veya Tüzel Kişilerin Yeterli Mal Ve Hakları, Belirli Ve Sürekli Bir Amaca Yönlendirmeleriyle Oluşan Tüzel Kişiliğe Sahip Mal Toplulukları” Olarak Yapılmıştır.
Kamu İşletmeleri
Sermayesinin Tamamı Veya %51’inden Fazlası Kamu Tüzel Kişilerine Ait Olan İşletmelerdir. Kar Amacı Gütmeyen Bu İşletmeler; Topluma Hizmet Sunmak, Kamu Kurumlarına Gelir Sağlamak, İstihdama Katkıda Bulunmak Ve Ülkenin Ekonomik Kalkınmasına Hız Kazandırmak Gibi Amaçlarla Kurulurlar.
Ülkemizdeki Kamu İşletmelerini Aşağıdaki Şekilde Sınıflandırabiliriz:
-     Genel Bütçeye Dahil İşletmeler
-     Katma Bütçeli Yönetim İşletmeleri
-     Özerk Bütçeli Devlet İşletmeleri
-     Yerel Yönetim İşletmeleri
-     Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Yabancı Sermayeli İşletmeler
İşletmelerin Kendi Ülkelerindeki Pazarların Yetersiz Hale Gelmesi, Büyüme İhtiyacı, Daha Büyük Karlar Elde Edebilme Gibi Nedenlerle Yeni Pazarlara İhtiyaç Duyması Ve Başka Ülke Pazarlarına Yönelmesi Yabancı Sermayeli İşletmelerin Oluşmasına Yol Açmıştır. Yabancı Sermayeli İşletmeler, Yatırım Yapılması Planlanan Ülkede Yürürlükte Bulunan Yasalar Çerçevesinde Yabancı Uyruklu Gerçek Veya Tüzel Kişilerin Tek Başlarına Ya Da Yatırım Yapacakları Ülkedeki Ortaklarla Kurdukları İşletmelerdir.
 
 
Ulusal Kökenlerine Göre İşletmeler
Teknolojide Yaşanan Gelişmeler, Ülkeler Arasında Yoğunlaşan Ekonomik İlişkiler, Gümrük Birlikleri, Yabancı Ülkelerde İşletme Maliyetlerinin Daha Düşük Oluşu Gibi Faktörler İşletme Faaliyetlerinin Daha Geniş Bir Çoğrafyaya Yayılmasına, Yerel Piyasalardan Küresel Piyasalara Doğru Bir Önelim Yaşamasına Yol Açmıştır.
Bu Bağlamda İşletmeler; Ulusal, Uluslararası, Çok Uluslu Ve Küresel İşletmeler Olmak Üzere Dört Gruba Ayrılmıştır.
Ulusal İşletmeler
Belli Bir Ülke Sınırları İçinde Kurulmuş Ve Faaliyetlerini Ulusal Sınırlar İçinde Gerçekleştiren, Mülkiyet, Sermaye Ve Yönetim Bakımından Yabancı Bir Ülkeye Bağlı Olmayan Özel Ve Kamu İşletmeleridir.
 
 
Uluslararası İşletmeler
Ulusal Pazarda Rakip İşletmelerin Sayısının Artmasıyla Azalan Pazar Payı, Yeni Pazar Arayışı, Maliyetleri Azaltma İsteği, Tepe Yönetimin Büyüme Arzusu, Uygun Hammadde Ve Teknoloji Olanakları Gibi Faktörler İşletmelerin Başka Ülkelerde De Faaliyette Bulunmak İstemelerine Neden Olmaktadır. Bunun Sonucunda, Bir Taraftan Kendi Ülkesinin Sınırları İçine Faaliyette Bulunurken Diğer Taraftan Yabancı Ülkelerde De Faaliyette Bulunan İşletmeler Ortaya Çıkmaktadır.
Çok Uluslu İşletmeler
Uluslararası İşletmelerden Daha Büyük, Daha Gelişmiş Ve Daha Karmaşık  Yapıda Olan İşletmelerdir. Bir İşletmenin Çok Uluslu İşletme Olarak Kabul Edilebilmesi İçin Yabancı Ülkelerdeki Üretiminin, Karının Ve İstihdam Ettiği Personel Sayısının Toplam Üretim Miktarı, Kar Ve Personel Sayısının Büyük Bir Kısmını Oluşturması Gerekmektedir. Bunun Yanı Sıra, Çok Uluslu İşletmelerin Sahip Oldukları Karakteristik Özellikler Aşağıdaki Gibi Sıralayabiliriz:
-     Sermaye Payları Ve Faaliyetleri İki Veya Daha Fazla Ülkeye Dağılmıştır.
-     Ev Sahibi Ülkenin Yasaları Elverdiği Ölçüde Ülke Dışında Mülkiyet Edinirler
-     Tepe Yönetimleri Çoğu Zaman Farklı Milliyetlere Sahip Kişilerden Oluşur
-     Üretim Çok Sayıda Yabancı Ülkede Birden Yapılır Ve Bunların Toplamı Ana Ülkedeki Üretimden Daha Fazladır.
-     Her Ülkedeki Birim Belli Bir Bağımsızlık İçinde Çalışır Ancak Ana Şirkete Ve Birbirlerine Ortak Mülkiyet Ve Ortak Stratejilerle Bağlıdırlar.
-     Temel Amaçları; Pazarlarını Genişletip Satış Hacimlerini Artırarak, Taşıma Giderlerini Azaltarak, Başka Ülkelerin Elinde Bulunan Ucuz Hammadde Ve İşgücünde Yararlanarak Gelir Ve Karlarını Artırmaktır.
Bilinen İlk Çok Uluslu İşletme 1929 Yılında Unilever Firmasıdır. Shell De Bir Başak Çok Uluslu İşletmedir.
 
 
 
Küresel İşletmeler
İşletmeler Bu Aşamada Faaliyetlerini Dünya Genelinde Yürütür Hale Gelmiş Ve Kelimenin Tam Anlamıyla Küreselleşmişlerdir. Bu Tür İşletmeler En İleri Teknolojileri Kullanmakta Ve Uyguladıkları Ürün, Fiyat Politikalarıyla Dünya Genelinde Etkili Olmaktadırlar. Büyük Bir Sermayeye Ve Hükümetlerin Kararları Üzerinde Etkili Olabilecek Güce Sahiptirler.
Kürsel İşletmeler, Faaliyetlerini Dünya Genelinde Yürüten, En İleri Teknolojileri Kullanan Ve Uyguladıkları Ürün, Fiyat Politikalarıyla Dünya Genelinde Etkili Olan İşletmelerdir.
 
 


 
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 47,079
» Son Üye: Vanwolleghem
» Toplam Konular: 1,737
» Toplam Yorumlar: 4,855

Detaylı İstatistikler

Son Aktiviteler
Kỹ Thuật Trồng Mai Vàng Đ...
hohoaian | 21.11.2024, Saat:18:34
sınav giriş yerleri
wimep39844 | 22.06.2024, Saat:06:47
Türk Siyasal Hayatı Ders ...
ralfziegler | 12.02.2022, Saat:08:56
Açıköğretim İktisat Okuma...
dvrzener | 25.12.2021, Saat:10:59
Atatürk İlkeleri ve İnkıl...
19666110572 | 25.10.2021, Saat:14:55
İş sağlığı ve Güvenliği (...
Davut34 | 22.12.2020, Saat:20:10
Ata Aöf Öğrenci Bilgilend...
Ceyhun | 22.11.2020, Saat:21:08